Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 136 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20028 - Esas Yıl 2016
Hırsızlık suçundan sanık ... hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin İstanbul Anadolu 17. Asliye Mahkemesince (Kapatılan Pendik 3. Asliye Ceza Mahkemesi) verilen 01.12.2009 tarih 2005/652-2009/967 karar sayılı hükmün temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2013 tarih ve 2012/19378-2013/35014 sayılı ilamı ile oy birliği ile Düzeltilerek Onanması yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.12.2016 tarih ve 2016/277169 sayılı yazısı ile verilen kararın Düzeltilerek Onanması yönünde karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINAYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.12.2016 tarih ve 2016/277169 sayılı karar düzeltilmesi istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 9.11.2013 tarih ve 2012/19378-2013/35014 sayılı Düzeltilerek Onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın tekerrüre esas alınan Saimbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2003 tarihli ve 2003/41 Esas- 2003/246 Karar sayılı ilâmının, infaz aşamasında yapılan araştırmada bulunmadığı, sanık hakkında Sultanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2003 tarih ve 2003/41 Esas- 2003/246 Karar sayılı kararının infaz bilgilerinin sehven Saimbeyli Asliye Ceza Mahkemesi olarak kaydedilmiş olabileceği, Sultanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin söz konusu ilamında ise sanığın onsekiz yaşından küçük olması itibariyle, 5237 sayılı Kanun’un 58/5. bendinde yer alan “Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesiBozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz ititrazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında uygulanan TCK'nın 58. maddesine ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.