MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozmaHÜKÜM : ... ve ... için karşılıksız yararlanma suçundan mahkumiyet, ... için mühür bozma suçundan mahkumiyet, diğer sanıklar için beraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1- Katılan vekilinin mühür bozma ve karşılıksız yararlanma suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.03.2013 tarih 2012/826E – 2013/238K sayılı hükmünün temyiz incelemesinde;Kendini bir vekil ile temsil ettiren katılan yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek yalnızca dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve ...'nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından katılan lehine dilekçe ücretine hükmedilmesine ilişkin bölüm çıkartılarak, sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1320 TL vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren katılana verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,3- Sanık ... hakkında mühür bozma suçundan kurulan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.02.2010 tarih, 2009/378 – 2010/78 karar sayılı mahkumiyet hükmünün ve sanık ... hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan 05.03.2013 tarih 2012/826E – 2013/238K sayılı hükümlerin temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; a- Sanık ... hakkında; karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümde “suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşması” denilmek suretiyle erteleme kararı verilmesine karşın, mühür bozma suçundan kurulan hükümde “sanığın suça meyilli kişiliği nazara alındığında bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaate ulaşılmaması” gerekçe gösterilerek erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle, aynı hususa ilişkin çelişki meydana getirilmesi;b- Sanık ... hakkında; sanığın adli sicil kaydında bulunan ilamın, silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması suretiyle hüküm tarihinden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; sanık hakkında hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,c- Suç tarihinde 65 yaşından büyük olan sanık ... hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 50/3. madde ve fıkrası gereğince aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.