MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSuç : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Dosya içeriğinden yargılamaya konu tutanak dışında aynı yerle ilgili olarak sanık hakkında başka tespit tutanaklarının da düzenlendiğinin anlaşıldığı, gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkartılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi ile getirilen düzenleme yönünden haksız yere hak kaybına uğranmasının önlenmesi bakımından, sanık hakkında açılan her bir dava dosyasının suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak TCK'nın 43. maddesinin uygulanması koşulları tartışılıp değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,2-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği hususu gözetilerek, katılan kurumun 31/01/2013 tarihli cevabi yazısından, sanık hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin taksitlendirildiğinin ve peşinat bedelinin ödenmiş olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın kurum zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, öncelikle bilirkişiden normal tarifeye göre sanığa (vergiler dahil cezasız) kurum zararının belirlenmesine esas olmak üzere rapor aldırılıp, sanığın ödediği bedelin bilirkişi tarafından hesaplanan bedeli karşıladığının tespit edilmesi durumunda; sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, ardından karşılamadığının tespit edilmesi durumunda ise sanığa “bilirkişi tarafından tespit edilecek vergiler dahil cezasız kaçak kullanım bedeline (ödenen kısım çıkarıldıktan sonra kalan bölüm) ilişkin zarar miktarını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasının Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Kabule göre de;“Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.