MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; 22.03.2013 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen 1 aylık yasal süreden sonra 26.04.2013 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2-Sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde temel ceza belirlenirken hapis cezasının yanında ayrıca gün adli para cezasına hükmedilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Uyapta yapılan incelemede, ... Cezaevinde başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanık ...’ın sorgusunun 16.07.2012 tarihinde ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/417 sayılı talimat evrakının duruşmasında yapıldığı anlaşılmakla tebliğnamedeki 2 no’lu bozma düşüncesine katılınmamıştır. ... Emniyet Müdürlüğü’nün 03.08.2012 tarih ve 2012/2508 sayılı “Fotoğraf Mukayesesi “konulu yazısı içeriğine göre; olay yerinde bulunan ATM cihazına ait kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu Parmak İzi Sicil Kayıt ve Eşkal Tespit Projesinde yapılan sorgulama sonucunda ilgili görüntülerdeki kişilerin sanıklara benzediklerinin tespit edildiği, buradan elde edilen fotoğraflar ile bankaya ait ATM cihazı güvenlik kamera görüntülerinin ... Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğüne gönderildiği ve ilgili birimce karşılaştırmanın yapılarak düzenlenen raporlara göre; görüntülerdeki şahısların kuvvetle muhtemel sanıklar olduklarının tespit edildiğinin belirtildiği, sanık ... ... Asliye Ceza Mahkemesinde alınan savunmasında suç tarihinde cezaevinde olduğunu, suçu işlemesinin mümkün olmadığını savunduğu, uyap kayıtlarının incelenmesinde sanığın suç tarihinde cezaevinde olmadığının anlaşıldığı, savunmasının suçtan kurtulmaya matuf olduğunun anlaşıldığı olayda; dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, koşullu salıverilen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm bölümündeki TCK'nın 53. maddesi ile ilgili bölümlerin çıkartılarak, yerlerine "TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.