Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14428 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2011/275902MAHKEMESİ : Dikili Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/03/2011NUMARASI : 2010/98 (E) ve 2011/61 (K)SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali, hırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Suça sürüklenen çocuk H.. D.. hakkında hırsızlık ve geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Gerekçeli karara ve hükmün esasını oluşturan kısa karara 5237 sayılı TCK'nın 143/1. maddesinin uygulanması sırasında artırım oranının “1/6” yerine “1/3”şeklinde yazılmış ise de, yerinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş ve önceden verdikleri karar uyarınca suça sürüklenen çocuk H.. D..’in, müştekiye ait işyerine girmek suretiyle gerçekleştirdiği hırsızlık suçuna diğer suça sürüklenen çocuklar V.. B.. ve M.. Ş..’ın gözcü olarak doğrudan katıldığının kabul edilmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi uygulanmayarak sonuçta eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeniyle kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda, 5275 s. CGİHK’nın 106/4 maddesi gereğince adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,2- 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı olarak, iştirak halinde suç işleyen suça sürüklenen çocukların neden olduğu ortak yargılama giderinden paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeden, tüm yargılama giderinin sanıktan alınmasına karar verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk H.. D.. müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından "ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilmesine’’ ilişkin bölümün çıkartılması ve suça sürüklenen çocuk H.. D..’e yönelik olarak hüküm fıkrasından “180 TL. yargılama giderlerinin sanıktan alınmasına,” cümlesi çıkartılarak, yerine “180 TL. ortak yargılama giderinden payına düşen 90 TL’nin suça sürüklenen çocuk H.. D..’den alınmasına” cümlesi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B- Suça sürüklenen çocuk V.. B.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Suça sürüklenen çocuk H.. D..’in beyanında, diğer suça sürüklenen çocuklar V.. B.. ve M.. Ş.. ile beraber hırsızlık yapmaya karar verdiklerini söylediği, buna karşılık V.. B..’ın beyanında, yufkacı dükkanından hırsızlık yapmayı teklif eden H.. D..’in işyerine girdiğini, Mustafa ile birlikte kendisinin camiye gidip su içtiklerini ve M.. Ş..’ın da beyanında, H.. D.. ve V.. B.. ile birlikte gezerken H.. D..’in pazarcı tezgahını duvara yaslayıp yufkacıya havalandırma penceresine tırmanıp girdiğini, bir şey alamadan dışarıya çıkmak isterken kaçtıklarını açıkladığının anlaşılması karşısında; V.. B..’ın işyerinin içinde yakalanan H.. D..’in eylemini gerçekleştirme safhasında olay yerinde bulunup hareketlerini izlediği ve eyleme gözcü olarak katıldığından, beraat kararı verilmesi gerektiğine dair tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1 maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması,2- 5237 sayılı TCK'nın 50/3 maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeniyle kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda, 5275 s. CGİHK’nın 106/4 maddesi gereğince adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,3- Gerekçeli karara ve hükmün esasını oluşturan kısa karara 5237 sayılı TCK'nın 143/1. maddesinin uygulanması sırasında artırım oranının “1/6” yerine “1/3”şeklinde yazılması,4- 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı olarak, iştirak halinde suç işleyen suça sürüklenen çocukların neden olduğu ortak yargılama giderinden paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeden, tüm yargılama giderinin sanıktan alınmasına karar verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk V.. B.. müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.