Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12773 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26949 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hırsızlık suçunun kamu kurumu niteliğindeki ... Müdürlüğü Kamp merkezi içinde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi,2-18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmedilen seçenek yaptırımların yerine getirilmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesine aykırı davranılması, 3- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve tehdit suçlarından hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 53/4.maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1.maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,4- Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda tehdit ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarının zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle somut bir zararın oluşmadığı, sanığın sabıkasında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde yer alan ölçütün değerlendirilmesi suretiyle, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate ulaşılarak sanık hakkında tehdit suçundan tayin edilen cezanın ertelendiği; erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının da anılan nedenlerle oluştuğu gözetilmeden bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığı gerekçe gösterilerek sanık hakkında yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 5- Sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının ertelenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin hükmolunan ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeyerek 1 yıllık denetim süresinin belirlenmesi;6- 5237 Sayılı TCK’nın "Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar" başlıklı 50/1-f maddesinde "mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir" hükmünün yer aldığı, suça sürüklenen çocuğa tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırıma çevrilirken, cezanın bir katından anlaşılması gerekenin cezanın kendisi olduğu gözetilmeden, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde tayin edilen 6 ay 20 gün hapis cezalarının bir katını aşacak şekilde seçenek yaptırımın süresinin belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.