Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1275 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12449 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma, suçu bildirmeme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I) Sanıklar ... ... ve ... ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak; Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ..., ... ...'ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkarılarak yerlerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) Sanık ... ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;Olay tarihinde sanıklardan ... ve ... alkollü oldukları için aracı kullanması için yanlarına aldıkları sanık ... idaresindeki daha önceden ... tarafından kiralanmış olan araçla müştekiye ait iş yerine geldikleri burada ... ve ... araçtan inerek müştekinin iş yerinin kepenginin asma kilidini kırarak iş yerine girmek suretiyle iş yerinde bulunan LCD televizyon, bilgisayar kasası ve monitörü güvenlik kamerası kayıt cihazı ile para kasasını çalarak geldikleri araca yükledikleri, daha sonra yine sanık ... idaresindeki araç ile temyize gelmeyen sanık ... ... evinin yanına gelip ... de arabaya aldıkları ve buradan itibaren sanık ... ...'un idare ettiği aynı araçla ... ... eniştesinin evine geldikleri ve burada ... ... eniştesinden birlikte çalıştıkları dükkanın anahtarını aldığı, daha sonra sanıkların buradan aynı araçla ... çalıştığı dükkana geldikleri, burada sanıklar ... ve ... dükkanın anahtarını ... ... alarak araçtan indirdikleri kasayı bu dükkana götürerek oksijen tüpü ile açtıkları daha sonra açtıkları kasayı ... köprüsüne getirerek suya attıkları olayda; suçlara eylemsel katkısı sebebiyle sanığın gerçekleşen eylemlerden asli fail olarak sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle hakkında TCK'nın 278/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması,Kabule göre de;Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.