MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığın ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanık hakkında, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle Çocuk Mahkemesinde açılan davada, yapılan yargılama neticesinde sanığın gerçek yaşının daha büyük olduğunu beyan etmesi üzerine, alınan heyet raporu doğrultusunda sanığın doğum tarihinin 01/09/1990 olarak düzeltilmesine ve suç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine, ... Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada CMK'nın 150, 156. Maddeleri gereğince görevi halen devam etmekte olan sanık müdafinin duruşmadan haberdar edilerek duruşmalarda hazır bulunması sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi,2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230. ve 1412 sayılı CMUK'un 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ile ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule Göre de;1-16.12.2009 tarihli sağlık kurulu raporuna göre sanığın kemik yaşının ondokuz olduğunun belirtildiği, sanığın 01.09.1990 olarak düzeltilen doğum tarihi itibariyle anılan sağlık kurulu raporu tarihinde ondokuz yaşını ikmal etmiş yirmi yaş içerisinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın sağlık kurulu raporu tarihi itibariyle ondokuz yaş içerisinde olacak şekilde yaşının düzeltilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2-Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmiş olması karşısında TCK'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Suça ... ve çorapların sanık tarafından satın alındığı fiyatları da nazara alınarak 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi gereğince hırsızlık suçundan verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 4-Atılı hırsızlık suçuna konu eylemin başlangıcından itibaren sanığın görülüp olay mahallinde yakalanıp yakalanmadığı hususunda tanık ... ile 20.10.2009 tarihli yakalama tutanak mümziileri dinlenerek sanığın yakalandığı yer de nazara alınarak hırsızlık suçu eyleminin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı değerlendirilerek karar yerinde tartışılması sonucu karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,5- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-2-3. maddesinde öngörülen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, kasten işlenen suçlarda mahkumiyetin yasal sonucu olduğu ve hükmedilen ceza süresine bakılmaksızın uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,6- Sanığın tutuklulukta ve gözaltında geçen sürelerinin gerekçeli karar başlığında belirtilmesi ve 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi gereğince sonuç cezadan mahsubuna dair karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.