Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1241 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 19474 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanık ... ...'ın Kollukta avukat huzurunda suçu ikrar etmesine mukabil, sanıklar ... ... ve ... ...'ın, atılı suçları kabul etmedikleri, yüklenen suçu işlediklerine ilişkin diğer sanık ... ...'ın atfı cürüm niteliğinde kalan anlatımı dışında başkaca delil bulunmadığı ancak suça konu araç üzerinden alınan üç adet parmak izine ilişkin olarak sanıkların parmak izleri ile karşılaştırma yapılıp yapılmadığının dosya kapsamından net olarak anlaşılmadığından, olay yerinden alınan parmak izi ile sanıklardan usulüne göre alınacak on parmak izinin mukayesesi yapılarak sonuca göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de,2-TCK'nın 61/1. maddesi uyarınca; suç konusunun önem ve değerine göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Müştekinin aracı çalındıktan sonra bir kısım yerlerine zarar verildiğinin anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen şeyin kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında ve sonrasında verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeksizin sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,4-“Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafii ile sanıklar ... ... ve ... ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan,hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine yine 1412 sayılı CMUK'un 325. maddesi gereğince bozmadan hakkında verilen mahkumiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen ... ...'in de yararlandırılmasına 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.