Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12351 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24858 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın çok kısa bir süre önce boşandığı eşi olan müştekinin evine giderek şahsi eşyalarını almak için önce müştekiye telefon açarak izin istediğinin daha sonrada görevlilerden yardım istediğinin bizzat müştekinin beyanı ve görevliler tarafından düzenlenen tutanak ile doğrulanmış olması, ayrıca sanığın şahsi eşyalarının katılana ait evde bulunduğunun katılanın ifadesinde de dolaylı olarak anlatılmış olması ve tanık olarak dinlenen şahıs ile sanık arasında husumet bulunduğunun sanığın ifadesinden dolaylı bir şekilde anlaşılmış olması, sanık ile katılan arasında başka bir davanın da derdest olduğunun sanık tarafından beyan edilmiş olması karşısında; öncelikle sanığın hiç bir eşya almadan evden ayrıldığını gördüğü iddia edilen ... isimli şahıs ile sanık tarafından telefon açılarak yardım istenen görevliler dinlenilerek sanığın olay yerinden herhangi bir eşya almadan ayrılıp ayrılmadığı hususunun şüpheye yer vermeyecek şekilde netleştirilmesi yapılarak, yine taraflar arasındaki dava dosyası da getirtilerek incelenmesinden sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, taraflar arasında husumet oluştuğunun dosya içeriğinden anlaşılmasına karşın sadece katılan tarafın iddiasına üstünlük tanınarak yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de: 1-)Sanığın boşandığı eşine ait eşyaları aldığına dair savunmasının aksini ispatlayacak kesin kanıtların henüz elde olunamaması karşısında; önce katılana telefon açarak izin isteyen, katılanın kabul etmemesi nedeniyle görevlilerden yardım isteyen sanığın almış olduğu eşyalar üzerinde kendisinin de hakkının olabileceği düşünülerek TCK'nın 144. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının karar yerinde tartışılmamış olması, 2-)TCK'nın 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, koşullu salıverme tarihinin sadece kendi altsoyları üzerindekiler bakımından uygulanması gerektiği dikkate alınmadan aynı maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.