Tebliğname No : KYB - 2013/383260Hırsızlık suçundan sanık A.. K..'nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 491/ilk, 522 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkunda Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 284.731.200 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Beykoz Sulh Ceza Mahkemesinin 18.02.2002 tarihli ve 2001/525 esas, 2002/105 sayııl kararının infazı sırasında, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Beykoz Asliye Ceza Mahkamesine gönderilmesine ilişkin, Beykoz Sulh Ceza Mahkemesinin 28.09.2006 tarihli ve 2001/525 esas, 2002/105 sayılı kararını müteakip, bu kez Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.01.2007 tarihli ve 2007/45 esas, 2007/5 sayılı kararıyla mahkemenin görevsizliğine karar vermesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen Beykoz Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin 19.04.2007 tarihli ve 2007/343 değişik iş sayılı kararını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonunda, olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle, sanık hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına dair Beykoz 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.11.2008 tarihli ve 2007/527 esas, 2008/999 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 22.11.2013 tarih ve 2013/17529/71399 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2013 tarih ve 2013/383260 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi. MEZKUR İHBARNAMEDE; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/4. maddesinde yer alan, "Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararın kesinleşesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla;GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı yerinde görüldüğünden kabulü ile hırsızlık suçundan hükümlü A.. K.. hakkında Beykoz 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05.11.2008 gün ve 2007/527 - 2008/999 sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı gözetilerek mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonunda gereken kararın verilmesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.