Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-e,143. maddeleri uyarınca mahkumiyetine ilişkin Yalova 1.Asliye Mahkemesince verilen 30.09.2013 tarih, 2013/91 E-2013/412 K. sayılı hükmün sanık ...'ın temyizi üzerine Dairemizin 17.09.2014 tarih ve 2014/8938-2014/25737 E-K. sayılı ilamı ile süresinde temyiz etmediğinden temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2016 tarih ve KD-2016/361691 sayılı yazısı ile, sanığa 02/11/2013 tarihinde kararın tebliğ edildiğinin ve sanığın da bu tebliğ işleminden sonra kararı 04/11/2013 tarihinde süresinde temyiz ettiğinin kabul edilmesi gerektiği ve kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:TÜRK MİLLETİ ADINAYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2016 tarih ve KD-2016/361691 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin sanık ... hakkındaki 17.09.2014 tarih ve 2014/8938-2014/25737 E-K sayılı Red kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Suçun 06.15 itibariyle meydana gelip suç tarihinde güneşin 06.42'de doğması nedeniyle gecenin 05.42 'de bitmesi karşısında; suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği gözetilmeyerek TCK'nın 143. maddesinin yersiz uygulanması,2- “Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı, itiraza uygun olarak olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümün çıkarılması yine hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.