Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1225 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6378 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Üst yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;O yer Cumhuriyet Savcısının 19.06.2014 tarihinde verilen kararı, bir aylık süresinden sonra 05.09.2014 tarihinde temyiz etmiş olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Temyiz dilekçesinde hakim havalesindeki tarih anlaşılmamakla birlikte UYAP'ta yapılan araştırmada dilekçenin 25/06/2014 tarihinde elektronik imza ile UYAP üzerinden gönderildiği, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;Soruşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle TCK'nın 168/1. Maddesinin tatbiki sırasında "hükmedilen cezanın 1/4 oranında artırılarak" ibaresine yer verilmiş ise de, cezanın 2/3 oranında indirilerek doğru uygulama ile 4 ay hapis cezası belirlendiği anlaşılmakla; bu husus maddi hata olarak kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak, 1-10/11/1995 doğumlu olup, suç tarihinde ve savunmasının alındığı 10/09/2013 tarihi itibariyle de on sekiz yaşından küçük çocuk olan suça sürüklenen çocuğun, yaşı nedeniyle müdafii huzurunda sorgu ve savunmasının alınması gerektiği düşünülmeden, CMK 150/2, 188/1 maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal etmediği birinci ve ikinci celselerin gizli yerine açık yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılması,3-04/10/2013 tarihli psikolog tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda, “suça sürüklenen çocuğun sessiz yapıda olduğu, iletişim beceri düzeyinin düşük, algı, yargılama, bellek v.s gibi alanlarda sorun yaşadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin zihinsel olarak yeterince gelişmemiş olduğunun” belirtilmesi karşısında, işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğinin bizzat hakim tarafından yapılacak gözlemle belirlenmesi, bunun tutanaklar ve gerekçeye yansıtılması, gerekirse TCK'nın 32. maddesi anlamında da araştırma yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,4-Hırsızlık suçunun otobüs terminali içerisinde işlendiğinin anlaşılmasına karşın TCK.nın 142/1-c maddesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,5-TCK'nın 61. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 31/3. maddesinin 168. maddesinden sonra uygulanması, 6-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106. maddesinin 4. fıkrasına göre çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,7-18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında alınan sosyal inceleme raporuna ilişkin 50 TL'nin dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.