Tebliğname No : 2 - 2012/116660MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/02/2012NUMARASI : 2011/153 (E) ve 2012/123 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. Ç..'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurlan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Müştekinin duruşmadaki beyanında aracının kilidinin zorlandığını ve kilit yuvasının kırıldığın bildirmesi, 14/12/2010 tarihli olay yeri inceleme formunda daaracın kilit yuvasında sert cisim izinin bulunduğunun ve bozuk olduğunun bildirilmesi karşında sanığın sabit olan eylemi 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu halde TCK'nın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması 2-Sanıkların yakalandıklarında müştekinin aracından çaldıkları eşyaları tamir için bıraktıkları yeri göstermeleri sonucu buradan müştekinden çalınan eşyalardan, teybin ve 2 adet hoporlörün ele geçirilerek teslim edildiği , müştekinin teybinin ve 4 adet hopörlörünün çalındığın bildirip 10/05/2011 tarihli duruşmada ise 10 gün önce zararının tam olarak giderildiğini anlatması karşısında ; soruşturma aşamasında sanıkların sağladıkları kısmi iade nedeniyle TCK'nın 168 maddesindeki indirimden yaralanmasına dair rızasının olup olmadığının, müştekiden açıkça sorularak rıza göstermesi halinde sanık hakkında TCK'nın 168/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi 3-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın ,5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. Ç..'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.