Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12099 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11704 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılana ait inşaat halindeki binanın duvarlarına monte edilmiş bulunan elektrik kablolarını sökerek çalan sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesine uyduğu gözetilmeksizin aynı yasanın 142/1-b maddesinin uygulanması sonuç ceza değişmediğinden ve suç tarihi 29.01.2010 tarihinden 3-4 gün öncesi olduğu halde, 5271 sayılı CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 29.01.2010 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edildiğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinin 3. fıkrasında "Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz" şeklindeki düzenleme ve YCGK'nın 11.05.2010 gün ve 2010/87-112 kararı ışığında, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, denetim süresinin bu hükümlülük süresinden az olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi gereğince hapis cezası ertelenen sanık ...'ın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğuna karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-Sanık ... yönünden ise, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine hapis cezası ertelenen sanık ... yönünden; ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi ile “1 yıl 3 ay olarak belirlenen denetim süresinin 1 yıl 8 ay olarak” düzeltilmesine, sanık ... yönünden ise; ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.