Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1178 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36863 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Av. ...’un temyizine yönelik yapılan incelemede;Mahkeme tarafından tensip ile birlikte suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafii tayini üzerine Baro tarafından Av. ...’ın atandığı, ancak aynı müdafiin soruşturma aşamasında diğer sanığın müdafiliğini üstlenmiş olması ve sanık ile suça sürüklenen çocuk arasında menfaat çatışması bulunduğundan suça sürüklenen çocuğun müdafiliğinden çekinmesi üzerine Av. ...’ın müdafilik görevine son verildiği, sanık ...’ın müdafi talep etmediği, savunmasının alındığı 09.10.2012 tarihi itibariyle 18 yaşını ikmal etmiş olan suça sürüklenen çocuğun da dosyada atanmış müdafii bulunmasına rağmen müdafi istemediğini beyan ederek müdafii atanmasına rıza göstermediği, yargılama sırasında görev yapan Av. ..., hükümden sonra Baro tarafından görevlendirilen Av. ..., sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... arasında hukuken geçerli bir müdafilik ilişkisi kurulmadığından, temyiz yetkisi bulunmayan Av. ...’un sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafii olarak yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,B- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in hırsızlık suçundan kurulan hükümleri temyizine yönelik yapılan incelemeye gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ...’ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,2- İştirak halinde suç işleyen sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in neden olduğu yargılama giderinden ayrı ayrı ve ortak yargılama giderlerinden de payına düşen miktardan sorumlu tutulmaları yerine yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ...’ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” ve “321,42 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuk ve sanıktan müştereken ve müteselsilen tahsiline” cümlesi çıkartılarak, yerine 321,42 TL ortak yargılama giderinden sanığın payına düşen 160,71 TL masrafın sanık ... ve suça sürüklenen çocuğun payına düşen 160,71 TL. masrafın suça sürüklenen çocuk ...’den alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,C- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümleri temyizine yönelik yapılan incelemeye gelince; 07.12.2012 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna ve müştekilerin beyanına göre, hırsızlık yapılan binanın depo olarak kullanıldığının belirlenmesi karşısında; suça konu yerin işyeri veya işyerinin eklentisi niteliğinde olmayan, işyeri sahibinin ya da işçilerin sürekli bulunmadığı yerlerden olup, bu yerden hırsızlık yapılması eyleminin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden sanık ve suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.