MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Sanık ... ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;Mağdurların evinin önündeki plastik sandalyeden elde edilen parmak izinin sanıklar ... ... ve ... ...'dan alınan parmak izleriyle yapılan mukayesesi sonucu sanık ... ait olduğu anlaşılıp sanık ... de kardeşi ... kimlik ve kimlik bilgilerini kullandığını belirtmesi karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,B-Sanıklar ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Sanık ... ...'ın TCK'nın 58. maddesi kapsamında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğunun, konut dokunulmazlığını ihlal suçunun ise birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hususları karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;... Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ..., ... .., ... ..., ... ... ve ... ...'ın ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkarılarak yerine, “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, C-Sanık ... ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık ... ...'ın yakalandıktan sonra kardeşi ... ...'ın kimlik ve kimlik bilgilerini verdiği, adli işlemlerin bu şekilde yürütüldüğü, kovuşturma aşamasında ... ...'ın beyanları nedeniyle oluşan şüphe üzerine yapılan parmak izi incelemesi sonucu gerçek kimliğinin tespit edildiği anlaşılmakla; gerçekte bu isimde bir şahsın varlığının tespiti halinde eylemin TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1. maddesi uyarınca ''iftira'' suçunu, gerçekte böyle bir şahsın varlığının tespit edilememesi halinde ise TCK'nın 206. maddesi uyarınca ''yalan beyanda bulunma'' suçunu oluşturacağı düşünülerek gerçekte ... ... bulunduğuna göre sanığın eyleminin TCK'nın 268/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağının düşünülmemesi,2-... Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'ın ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.