Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11771 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19393 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermek HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I- Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanık ... vekaletnameli müdafiinin istifa dilekçesinin sanığa tebliğ edilmediği buna göre vekalet ilişkisinin henüz sona ermediği anlaşıldığından sanık müdafinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK'nın 119/1-c maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ...'un temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ''TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından 0,80,0,80 ve 0,60 TL yargılama giderinin sanıklardan tahsiline ilişkin bölümün çıkartılması ve yerine "toplam 2,20 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Sanık ... müdafiinin istifa dilekçesinin sanığa tebliğ edilmediği buna göre vekalet ilişkisinin henüz sona ermediği anlaşıldığından sanık müdafinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak,1- TCK'nın 61/1. maddesi uyarınca; suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Olay yeri inceleme raporuna göre müştekiye ait evin kapı göbeğinin kırılmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin TCK'nın 142/1-b. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı Yasanın 142/2-d. maddesi ile hüküm kurulması,3-Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ...'un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.