MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 31/3; 116/1, 31/3 ve 151/1, 31/3 maddelerindeki hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 11.01.2008 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddesi gereğince DÜŞMESİNE, B-Sanıklar ... ... ve ... ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;1-Mağdurlar ... ..., ... ..., ... ... ..., ... ... ve ... ... konutlarında meydana gelen hırsızlık olaylarında çeşitli ziynet eşyasının çalındığı; 08.10.2008 günü ... ilçesinde bir kuyumcuya üç şahsın çalıntı altın bozduracaklarını ihbarı üzerine sanıklar ... ... ve ... ... ile suça sürüklenen çocuk ... ...'ın toplam 1.396,41 gr. muhtelif altın eşya bulunan çanta ile birlikte kuyum işyerinde yakalandıkları, muhafaza altına alınan ziynet eşyasından bir kısmını ... ..., ... ..., ... ... ..., ... ... ve ... ...’ın konutlarından çalınan takılardan bir kısmı olduğu noktasında teşhis ettikleri; sanıklar ... ... ve ... ...’un aşamalarda üzerlerine atılı suçları kabul etmedikleri, müştekinin ikametinden adı geçen sanıkların hırsızlık yaptıklarına ilişkin maddi bir bulguya rastlanmadığı, sanıklardan ... ...'un çalıntı eşyanın satılacağı ihbarını alan kolluk görevlilerini görünce kaçtığı ve sanık ... ...'ın kollukta müdafi huzurunda alınan beyanında sanık ... altınları çaldığını ve satmak istediğini, kendisinden satış konusunda yardım istemesi üzerine, sanıkların birlikte kuyumcuya giderek suça konu altınları satmaya götürdüklerini söylediği gözetildiğinde, sanıkların eyleminin suç eşyasının satılması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu; bu itibarla sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında hareket ederek, birden fazla mağdura ait altınları suç eşyası olduğunu bilerek kabul ettiklerinden dolayı Uyap’tan temin edilen ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12.01.2012 tarih ve 2009/258 esas, 2012/4 karar sayılı kararı ile TCK'nın 165/1, 43/1-2, 62/1, 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verildiği ve ... Ceza Dairesinin 13.11.2013 tarih ve 2013/3362-26330 sayılı ilamı ile de sanıklar hakkındaki hükümlerin onanarak kesin hüküm niteliğini aldığının anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesi gereğince kamu davasının reddine karar verilmesi zorunluluğu,2-Kabule göre de;Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla mala zarar verme suçunun işlenmesi durumunda ayrıca mala zarar verme suçundan da hükümlülük kararı verilmesi gerekir ise de, somut olayda sanıkların konuta girdiği PVC pencerede zarar ve ziyan bulunmadığının müştekinin beyanından anlaşılması karşısında; unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanıkların beraatı yerine, yazılı biçimde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.