MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... beraat, sanıklar ... ve ... mahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanıklardan ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile birlikte mala zarar verme suçundan da beraat kararı verildiğinin ve ... hakkında mala zarar verme suçundan açılmış dava bulunmadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki mala zarar verme suçuna yönelik olarak O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin reddi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.A- Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINAB- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hükmün esasını oluşturan kısa kararın yer aldığı duruşma tutanağının başında duruşma Hâkiminin ... olduğu belirtilmesine rağmen tutanağın sonunda gerekçeli kararın başlığında da kararı veren Hakim olarak ismine yer verilen ...’nin siciline yer verilmek suretiyle hükmü veren ve duruşmayı idare eden Hakimin kimliği konusunda çelişkiye sebebiyet verilerek 5271 sayılı CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması,2- Hükmün gerekçe bölümünde, sanıklar ... ve ...’nun hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını birlikte işledikleri kabul edilerek cezalandırılmalarına karar verildiği belirtilmesine rağmen, sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan beraat kararı verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 230 ve 232. maddelerine aykırı olarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması, 3- Suç tarihinde sabah saat 06.00 sıralarında yol kontrolü yapan ... gören ... plakalı oto içindeki dört erkek şahsın oto ile birlikte kaçması ve kovalamaca sırasında aracı kullanan ve önde yolcu olarak oturan iki şahsın aracı durdurup yaya olarak kaçıp izlerini kaybettirdiğinin ve aracın arka koltuğunda oturan sanıklar ... ve ...’nun araç içinde yakalandığının; araç içinde bulunan cep telefonunun sanık ...’a ait olduğunun; sanıkların içinde bulunduğu otonun 18.07.2010 tarihinde ... tarafından kiralanıp sanık ...’e kullanması için verildiğinin; otoyu kiralayan ...’in otonun geri getirilmemesi üzerine sanık ...’in telefonunu aramasına rağmen ulaşamadığını, bunun üzerine ...’in yanındaki... isimli şahsın telefonunu aradığında jandarma görelisinin telefona cevap verdiğini beyan ettiğinin; otonun yakalanmasından önce Emniyet güçleri tarafından kontrolü sırasında araç içinde ..., ... ve ...’ın bulunduğuna dair tutanak tutulduğunun; sanık ...’ın beyanında aracı kullananın ... isimli şahıs olduğunu, 28.04.2011 tarihinde polise verdiği ifadede ise açıkça araçta bulunup ta kaçan şahısların ... ve ... olduğunu söylediğinin; sanık ...’nun savunmasında ... ve soyadını bilmediği ... ve ... isimli şahıslarla gezerken bir evin balkonunda gördüğü iki adet telefon ve bir cüzdanı çaldığını beyan ettiğinin; sanıklardan ...’in ...’den aldığı otoyu ...’a verdiğini ve ...’ın da otoya bindiğini ancak suçun işlenmesinden önce araçtan indiğini savunduklarının anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ... ile fikir ve eylem birliği içinde suça konu otoya binip Söke’den Kuşadası’na gelen sanıklar ... ve ...’a yüklenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının sübut bulduğu gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı biçimde beraatlarına karar verilmesi,4- Adli emanetinin 2010/376 sırasında bulunan cep telefonu hakkında karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanık ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun kısmen de isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'nın 325. maddesi gereğince (1) ve (2) nolu bozma nedenlerinin hükmü temyiz etmeyen sanık ...’na da teşmiline, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.