MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Daha önce ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06.11.2007 tarihinde kesinleşen 02.06.2006, 2006/275 Esas, 2006/438 Karar sayılı ilamı ile 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile hükümlü olan sanığın sözkonusu ilamında cezasının TCK'nın 58/6-7 maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olduğundan kararda, 5275 sayılı Yasanın 108/3. maddesine göre 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanık ... hakkkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Hırsızlık eyleminin 23.04.2012 günü, 00.30 - 07.30 saatleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla 25.03.2012 tarihinde yaz saati uygulamasının da başlaması dikkate alındığında, güneşin 06.08 sıralarında doğduğunun anlaşılması karşısında, eylemin gece vakti gerçekleştirildiğine dair kesin delil elde edilememesi nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince hırsızlık suçunun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, TCK'nın 143. maddesi gereğince artırım yapılması,2-5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakmaya hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak,hüküm fıkrasından kurulan ceza kısımları çıkartılarak yerine ''Sanık hakkında hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b. maddesi uyarınca hükmolunan 2 yıl hapis cezasından aynı yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulanarak sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına'' cümlesinin eklenmesine, yine hüküm fıkrasından sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerine ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan temyiz incelemesinde;1-Hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen motosikletin kendisini oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında motosiklete verilen zarardan dolayı, ayrıca mala zarar verme suçunun unsurlarının oluşmaması nedeniyle bu suçtan ceza verilemeyeceği, bu nedenle sanığın motosikleti çalmak amacıyla ön panjurunun kırması şeklinde gerçekleşen eyleminin suç oluşturmayacağı ve beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi, 2-Eylemin gece vakti gerçekleştirildiğine dair kesin delil elde edilememesi nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 116/1 maddesi yerine aynı maddenin 4. fıkrası gereğince hüküm kurularak fazla ceza tayini,3-5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.