Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1041 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3376 - Esas Yıl 2016





23.01.2013 gün ve 2012/12E – 2013/33K sayılı mahkeme ilamının temyizi üzerine ... verilen 04.06.2015 tarih 2013/25669E – 2015/10369 K sayılı bozma ilamı ile; sanığın meskeninde kullanılan elektrik sayacının tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak; sanık suça konu yerde halen oturmakta ise keşif yapılıp kurulu güç belirlenmek suretiyle; oturmuyor ise tespit tutanağında belirtilen devreden geçen akım miktarına göre yine tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı ve usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sanığın beraatine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verildiği, mahkemenin 10.11.2015 tarih 2015/539E – 2015/856K sayılı kararı ile Yargıtay bozma kararında işaret edilen hususların kanuna, dosya içeriğine ve kabule değer olmadığı, iddiaya konu taşınmazda ki elektrik sayacını sanığın abone olmadan kullanarak karşılıksız yaralandığının iddia edilmesine rağmen bu elektrik sayacının AKTİF ve ÇALIŞIR durumda olduğunun ve tüketilen enerjiyi tespit etmekte her hangi bir engel bulunmadığının bizzat tutulan suç tutanağı üzerinde ve "...SAYAÇ SARFİYAT KAYDEDİYOR..." şeklinde açıkça işaret edilmiş olduğu, bütün bu suç tutanağı bilgilerine rağmen iddiaya konu elektrik sayaçı özelliklerini belirleyebilmek için mahallinde keşif yapılmasındaki gerekliliği anlayabilmenin mümkün olmadığı, TCK 163/3. maddesinde "...tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi..."şeklinde açıklanan suç tipi unsurunun dava konusu olayda gerçekleşmediğinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık ve belirgin olduğu, eğer ki sanığın üzerine atılı suç tipi unsurları gerçekleşmemiş ise hakkında "...sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılır ise sorgusu yapılmamış olsa bile dava yokluğunda bitirilebilir..." şeklinde düzenlenmiş olan CMK 193/2. maddesinin uygulanabilmesi hakkında her hangi bir hukuki engelin bulunmadığı, bozma kararında işaret edilen "... ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek..." halin zaten suç tipi unsurlarının gerçekleşmemiş olduğu hukuki hali işaret ettiği fakat kanun maddesinin bu durumdan daha fazlasını kapsadığı ve kovuşturma sırasında elde olan bilgi ve delillere göre ve mahkumiyet dışında sanığın yokluğunda karar verilebileceğini işaret ettiğinin düşünüldüğü, kanun maddesi lafzının yoruma muhtaç olmayan bu durumuna rağmen bu uygulamanın kanuna uygun olmadığını ileri süren görüşü hukuken kabul edebilmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilip, dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:Dairemizin bozma kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle, Mahkemenin 10/11/2015 günlü direnme kararı incelenmesine göre, dosyanın ...’na sunulmak üzere ... GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.