Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10110 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24728 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanığın mahkumiyetine neden olan ve suçun işlendiği dubleks evin salon penceresinin sinekliğinin dış yüzeyinden ve sinekliğin dış yüzeyi sağ alt köşesinden alınan iki adet parmak izinin; ... Komutanlığı tarafından 01.03.2011 tarihinde parmak izi alınan ...’ın, ... Komutanlığı tarafından 03.02.2002 tarihinde parmak izi alınan...’ın ve ... Komutanlığı tarafından 06.11.2000 tarihinde parmak izi alınan ...’ın sol el orta ve sol el işaret parmağına ait olduğunun tespit edildiğinin; sanık ...’ın savunmasında; şoförlük yaptığını, kimliğini kaybettiğini, bulan şahsın adını kullanarak suç işlediğinden sürekli ifade verdiğini, hakkında 38 ayrı dava olduğunu beyan ettiğinin ve 2007 yılında kimliğini kaybetmesi sonucunda işlemediği suçlardan ifade verdiğini söyleyen ... hakkında, 08.03.2013 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında; karakteristik özelliği itibariyle bir parmak izinin ancak bir kişiye ait olabileceği göz önünde tutulmadan, ... Otomatik Parmak ve Avuç İzi Teşhis Sistemi veritabanında aynı parmak izinin üç ayrı kimlikteki şahıs adına kayıtlı olup ancak tek bir kişi tarafından olay mahalline bırakılan parmak izinin, iki ayrı şahsa ait olduğu kabul edilerek, sanığın yattığı cezaevinden getirtilerek dosya içine alınan parmak izi ile olay yerinden elde edilen parmak izinin karşılaştırılması yapılmadan, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi,2-Kabule göre de;a-.... Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2005 tarih ve 1992/22-1993/128 sayılı ek kararında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezaların toplamından oluşması karşısında; 5275 sayılı CGTİHK’nın 108/2 maddesi gereğince bunlardan en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,b-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.