Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9951 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29318 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2012/380-2013/111Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı emlak komisyoncusu olduğunu, 07.02.2012 tarihinde ev satın almak isteyen davalıya . parsel..nolu bağımsız bölümü (Molla yusuf mahallesi Asik konutları melisa apartmanı 1.. sokak no:. kat:. Siteler Konyaaltı) tanıttığını ve bu hizmetine ilişkin olarak davalı ile "Satılık Yer Gösterme ve Bilgilendirme Formu " adı altında gösterilen bu emlakın satın alınması halinde satın alma bedelinin %3 + KDV'sinin hizmet bedeli olarak ödeneceği kabul ve taahhüdünü içerir bir sözleşme düzenlendiğini,davalının evi sahibinden 14.02.2012 tarihinde satın aldığını,ancak kararlaştırılan tellallık ücretini ödemediğini, sözleşmeden doğan alacağın tahsili amacıyla davalıya karşı icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş olan 07.02.2012 tarihli emlak görme belgesi gereğince, davalıya gösterilip tanıtılacak taşınmazın satış bedeli üzerinden %3’ü oranında tellaliye ??cretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davalının,davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazı satın almış olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedeli üzerinden sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Zira, davalı cevap dilekçesi ve yargılama aşamasında taşınmazın davacı tarafından kendisine gösterilip, tanıtıldığını kabul etmiştir. Sözleşmede düzenlenen taşınmazın satın alınması halinde tellallık ücreti ödeneceğine ilişkin hüküm, taraflarca itiraz edilmeksizin imzalanmış olmakla ve aksi yönde yasa hükmü de bulunmamakla sözleşme serbestisi ilkesi gereğince geçerlidir ve sözleşmenin taraflarını bağlar.Bu ilkeler ışığında davacı tellalın ücrete hak kazandığı ve davalının bu ücretten sorumlu olduğu gözetilerek davacının alacağı yönünden gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.