MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2010 yılında davalı bankadan kredi kullanarak 2011 model araç satın aldığını, bu araca bankaca kasko poliçesi düzenlenerek bedelinin bankada bulunan hesabından ödendiğini, aracın kasko süresi bittiği zaman yeni bir kasko poliçesini ... Sigorta'ya yaptırdığını ancak bu dönem içinde davalı bankaca kasko poliçesinin yenilendiğinin yazı ile tarafına bildirildiğini bunun üzerine kendi yaptırdığı kasko poliçesini iptal ettirdiğini, daha sonra ki yılda bankanın kasko poliçesini yeniliyeceği düşüncesi ve güvenle poliçe bitim tarihinde kasko yaptırmadığını, 07.05.2013 tarihinde tek taraflı trafik kazası meydana gelince aracın bakım ve onarımını yaptırmak istediğini, kaskonun yenilenmediğini öğrendiğini araç için 20.000,00 TL onarım bedeli çıktığını ileri sürerek bankanın poliçeyi yenilememesi nedeniyle araçta meydana gelen hasarın onarımı ve hasar tutarı miktarın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, ıslah dilekçe ile de araçta meydana gelen değer kaybının tazminini istemiştir.Davalı, yenilenmeyen poliçelerden dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, poliçenin yenilenmesinin müşterinin sorumluluğunda olduğunu, bu hususun banka ile davacı arasında imzalanan Bireysel Kredi Sözleşmesinin 15. maddesinde düzenlendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, 12.500,00TL tazminatın dava tarihinden işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 149,97TL araç çekici ücretinden doğan tazminatın dava tarihinden işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere kaza sonrası araçta meydana gelen değer azalışından kaynaklı tazminat talebine ilişkin ıslah isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı aracın kasko poliçesinin bankaca yenilenmemesi nedeniyle meydana gelen zararın tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren bankaya ait olduğu; davalı bankanın 24.08.2011-24.08.2012 tarihlerini kapsayan poliçeyi re'sen yenilemekle davacı üzerinde bir güven oluşturduğu; kaldı ki davalının dilerse poliçeyi yenileyebileceğinin sözleşme ile hüküm altına alındığı, davalı bankanın 4671075 nolu teklif poliçeyi almakla poliçe düzenleme yükümlülüğünü üzerine aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş isede; araca kasko sigorta yaptırılması, poliçenin yenilenmesi bankanın sorumluluğunda değildir. Taraflar arasında düzenlenen Bireysel Kredi Sözleşmesinin 15. maddesinde banka kredi kullanan tarafa sigorta yaptırmayı mecbur kılmış ancak bunun yenilenmesi hususunda bankaya bir zorunluluk yüklenmemiştir. Hal böyle olunca araca kasko sigortasının yapılmasında davalı bankanın bir sorumluluğu bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.