Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 941 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 43810 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların düzenlediği 18.1.2000 tarihli sabit fiyat garantili araç satış kampanyasına katıldığını, taksitleri kısmen ödediğini, aracın taahhüt edilen tarihte teslim edilmediğini ileri sürerek aracın aynen teslimine bunun mümkün olmaması halinde ödediği bedel olan 6.270.00.TL.' nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemenin, davalı ... aleyhine açılan davanın redine, davalı ... şirketi yönünden davanın kısmen kabulü ile 1.995,51.TL.'nin davalı Jetpa şirketinden tahsiline dair 27.09.2012 tarihli kararının davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulması üzerine Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı Jetpa şirketi yönünden davanın kabulü ile 6.270.77.TL.' nin davalı ... Ürünler Üretim ve pazarlama Ltd. şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; Davalı ..., diğer davalı ... Şirketinin kurucu ortağı, müdürü ve yetkilisidir. Dava tarihi olan 18.01.2010 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu' na göre, limited şirketlerde müdürlerin sorumluluğu ile ilgili olarak Anonim şirketlerdeki yönetim kuruluna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Anonim şirketlerde organ olan yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu TTK.' nun 336. ve 341. maddelerinde düzenleme konusu yapılmıştır. TTK.' nun 336. maddesinin 5. fıkrasındaki “Kanun ve esas mukavelenin kendilerine yüklediği sair vazifeleri kasten ve ihmal neticesinde yerine getirmeyen” yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacağı hükmü gereğince davalı ...' ün haksız fiil teşkil eden eylem ve işlemleri ile davacıyı zarara soktuğu ve davacıya karşı bu davalının da zararın tazmininde sorumlu olduğu dikkate alınarak davalı ...' ün davalı ...ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken gerekçe belirtmeksizin bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.