Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9346 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 39675 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı spor kulübü ile Profesyonel Futbolcu sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin karşılıklı anlaşma sonucu 14.01.2015 tarihinde sonlandırıldığını, davalıya ibra belgesi verilmiş ise de, bu belgenin BK 420. maddesine göre geçerli olmadığını, sözleşmede kararlaştırılan 125.000 TL peşinat ve sözleşmenin karşılıklı fesih tarihine kadar olan 5 ay 14 günlük aylık ücret olan 82.000 TL ile maç başı ücreti olan 123.750 TL olmak üzere toplam 330.750 TL alacağının bulunduğunu,bu alacaga mahsuben yapılan 193.50 TL ödemenin tenzili ile bakiye 137.000 TL alacağının kaldığını ileri sürerek; şimdilik 5.000 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davacı ile yapılan sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile feshedildiğini, davacının sözleşmeden doğan her türlü alacağından feragat ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davacının verdiği ibranamenin geçerli olduğu ve ibraname içeriği itibariyle davacının alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, taraflar arasında yapılan Profesyonel Futbolcu Transfer sözleşmesi nedeniyle doğan hizmet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın TBK 393 ila 447. maddeleri arasında düzenlenen genel hizmet sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.Türk Borçlar Kanunun 420.maddesinin ikinci fıkrasında “İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.“ şeklinde yapılan düzenleme ile hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan ücret alacağının ödendiğine dair ibra sözleşmelerinin yasal geçerlilik şartları belirlenmiştir.Somut uyuşmazlığa konu olayda, taraflar arasında yapılan 04.08.2012 tarihli Profesyonel futbolcu sözleşmesi ile hizmet ilişkisinin kurulduğu, bu sözleşmenin devamı sırasında 14.01.2015 tarihli fesihname ile sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile sonlandırılarak, aynı tarihli ibraname düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya verilen 14.01.2015 tarihli ibranamenin geçerli olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ibranamenin yasal unsurları yönünden TBK 420. maddesine göre yapılan değerlendirmede, ibraname tarihi ile sözleşmenin fesih tarihinin aynı olduğu, fesih sözleşmesi ile ibra sözleşmesi arasında yasal bir aylık sürenin bulunmasına ilişkin şartın gerçekleşmediği, ayrıca ibra konusu alacağın miktarının ibranamede açıkça belirtilmediği ve ibra konusu bedelin banka aracılığıyla ödenmesine ilişkin yasal şartların bulunmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece davalınının savunmasına konu 14.01.2015 tarihli ibranamenin geçerli olmadığı gözetilerek, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı alacağı hesaplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.