Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9334 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4987 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ... ile 14.01.2013 tarihli Profesyonel Futbolcu sözleşmesi imzalandığını,bu sözleşmeye göre doğan alacağının davalıya yapılan ihtara rağmen ödenmemesi üzerine sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini,fesih nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan 100.000 TL maç başı ücreti alacağından mahrum kaldığını ileri sürerek;fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000 TL tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.06.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat miktarını 37.500 TL çıkarmıştır.Davalı,sözleşmeyi davacının feshetmesi nedeniyle yoksun kaldığı zararı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 37.500 TL’nin 1.000 TL’na dava tarihinden,bakiye 36.500 TL’na ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı,davalı ile yapılan Profesyonel futbolcu sözleşmesi kapsamında hizmet verdiğini,bu sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinin süresinde ödenmemesi nedeniyle yapılan ihtara dayalı olarak sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek,fesih nedeniyle maç başı ücretinden kaynaklanan zarar karşılığı tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.Davacı,sözleşmeye göre muaccel hale gelen alacaklarını tahsiline dönük olarak PFSTT 28. maddesinde belirlenen usule uyulmak suretiyle davalıya 13.09.2013 tarihli alacak ihtarnamesi gönderdiği,bu ihtarnamede tanınan 30 günlük süreye rağmen davalının ödeme yapmaması üzerine davacı tarafından 24.10.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği anlaşılmakla,bu fesih işleminin sözleşme ve talimat hükümlerine uygun olması itibariyle haklı olduğunun kabulü gerekir.Taraflar arasındaki hukuki ilişki genel hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,buna ilişkin TBK 408 maddesinde;”İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.“Aynı yasanın 437. maddesinde “ Haklı fesih sebepleri, taraflardan birinin sözleşmeye uymamasından doğmuşsa o taraf, sebep olduğu zararı, hizmet ilişkisine dayanan bütün haklar göz önünde tutularak, tamamen gidermekle yükümlüdür.Diğer durumlarda hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak haklı sebeple feshin maddi sonuçlarını serbestçe değerlendirir.”şeklinde yasal düzenlemelere yer verilmiş olup,bu yasal düzenlemeler kapsamında kural olarak, hizmet akdinin tarafı olan işçi sözleşmenin haklı feshi halinde dönem sonuna kadar olan ücretini isteyebilir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Dava dilekçesinde sözleşmenin haklı nedenle feshine dayalı olarak mahrum kalınan maç başı ücretinden kaynaklanan zarar talep edilmiştir.Maç başı ücretleri genel olarak sözleşmelerde kararlaştırıldığı üzere davacı futbolcunun lig maçlarında oynaması veya kadroda yer alması halinde ödenen bir ücret olup, Oynanacak musabakalarda hangi futbolcunun kadroya dahil edileceği ve ilk onbirde yer alacağı,tamamen teknik nedenlere dayalı olarak, futbolcunun yeteneği,beceri ve genel performansına dayalı form durumu,takımdaki diğer futbolcuların performansı ile rakip takımın durumu gibi değişken hususlar değerlendirilmek suretiyle maçlarda futbolcunun oynayıp oynamayacağı hususunda takdir yetkisi tamamen davalı kulübe aittir.Buna göre davacı futbolcunun fesih tarihinden sonra oynanacak maçlarda görevlendirilmesinin kesin olmadığı,dolayısıyla davacı futbolcunun maçlarda oynama şartına bağlı belirsiz alacağa ilişkin tazminat talep edemeyeceği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece maç başı ücretinden kaynaklanan zarar istemine ilişkin işbu davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.