Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 928 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24336 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davasının kabulüne, alacak davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (birleşen davanın davacısı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, (birleşen davanın davalısı) 25.04.2004 tarih ve 345 sayılı encümen kararıyla .. ... mahallesi.... ada ... parselde kayıtlı bulunan arsa niteliğindeki taşınmazı, Manisa Belediyesi'nden ihale usulüyle aldığını, arsanın bedelinin tamamını taksit ile ödediğini ve tapuda devir aldığını fakat ... Belediyesinin arsa bedelinin ödenmediği gerekçesiyle hakkında 7.233.19 TL için yasal takip başlattığını, davalıya arsa ile ilgili olarak hiçbir borcunun olmadığını ileri sürerek aldığı arsa için davalıya borcunun bulunmadığının tespitine ve haksız düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada, açılan davanın haksız olduğunu, dava konusu taşınmazın bedelini tam olarak ödediğini ileri sürerek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı,(birleşen davanın davacısı) mülkiyeti Manisa Belediyesine ait ....... mahallesi... ada... parselde kayıtlı bulunan arsa niteliğindeki taşınmazın 25.04.2004 tarih ve 345 sayılı encümen kararıyla davacıya ihale usulüyle satıldığını, davacının satın aldığı taşınmaza ilişkin borcunun tamamını ödemediğini, ödenmeyen kısım ve işlemiş faizi için davacı hakkında yasal takip yapılarak, ödeme emri tebliğ edildiğini ve yapılan işlemin yasal 2012/24336-2013/312olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; birleşen davası ile dava konusu taşınmaz için davacı tarafından eksik ödenen bedelinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (birleşen davanın davacısı) tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı belediyeden ihaleyle arsa satın aldığını, bedelini ödediğini fakat eksik ödeme nedeniyle haksız olarak icra takibi yapıldığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı, arsanın davacıya satıldığını kayıtlara göre bedelin eksik ödendiğini savunmuştur. Davacı taraf satış ilişkisini kabul ederek borcun tamamını ödediğini savunduğuna göre, taşınmazın satış bedelin tamamının ödendiğini ispat yükü davacı taraftadır. Davalı Belediyenin, tapuda devir yapılması için Tapu Müdürlüğüne yazdığı yazı, davacının arsa bedelinin tamamını ödediği hususunu ispatlamaya yeterli değildir. Davalı Belediyenin kayıtlarına göre davacı ödemesi gereken 22.715.00 TL'den 17.902.50 TL kısmi ödeme yapmış olup bu ödemeye ilişkin yazılı belge mevcuttur. Davalının kayıtlarına göre davacının 4.812.50 TL eksik ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı, eksik ödediği anlaşılan bu bedeli ödediğini yazılı belgeyle ispatlamak zorundadır. Bu nedenle davacı tarafa ödeme savunmasını ispat için yasal delilleri sorularak bu yöndeki delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, davalının Tapu Müdürlüğüne yazdığı yazı ve 5 yıl içinde takip yapılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı (birleşen davanın davacısı) yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.