Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 925 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 21393 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı ile yapılan sözleşme gereğince hastane düzeyinde sağlık hizmeti verdiğini, davalı kurumca haklarında yasalara aykırı olarak çeşitli nedenlere dayanılarak 225.000.00 TL cezai işlem uygulandığını, hastalardan belirlenen orandan fazla fark ücreti almadıklarını, sağlık taramalarının yasalara uygun olarak alınan izinler çerçevesinde yapıldığını, hasta yönlendirme ve taşımanın söz konusu olmadığını ve hastaların kendi doktorlarını getirerek hastaneden hizmet aldıklarını ileri sürerek davalı kurumca haklarında uygulanan cezai işlemlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı sağlık merkezi hakkında yapılan denetim sonucunda davacının hastalardan yasalarca belirlenen fark ücretlerinden fazla ücret alarak, tedavileri hastaneden çalışmayan başka hekimlere yaptırarak ve sağlık taraması adıyla kampanyalar düzenleyerek hastaların organize şekilde yönlendirerek akdedilen sözleşmeye aykırı davrandığının tespit edildiğini ve sözleşme gereğince cezai işlem uygulandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı uygulanan cezai işlemlerin yasalara aykırı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmış davalı ise uygulanan işlemlerin yasalara uygun olduğunu savunmuştur. Mahkemece, uygulanan cezai işlemlerin kısmen haksız olduğu gerekçesiyle 2012/21393-2013/925davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı kurum tarafından yapılan teftiş sonucunda davacı hakkında düzenlenen teftiş raporları dosyaya celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporuna dayanak teşkil etmiştir. Teftiş raporu bilirkişi raporuna ve hükme gerekçe teşkil etmesine rağmen müfettiş tarafından dinlenen tanıklar mahkeme tarafından dinlenmemiştir. Oysa bilirkişiler bu tanık beyanlarına dayanarak davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin yasalara ve sözleşmeye uygun olup olmadığına ilişkin rapor düzenlemişlerdir. Mahkemece bu hasta ve tanıkların beyanlarının tespit edilip gerekirse bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarını incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacı iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.