MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ... şirketi aracılığı ile diğer davalı şirkettin işlettiği otelde 8.7.2012-15.7.2012 tarihleri arasında konaklamak üzere anlaşma yaptığını , ailesi ile birlikte otele giriş yaptığını ancak sözleşmede belirtilen otelin dolu olduğu belirtilip , aynı davalının işlettiği başka bir otele yönlendirildiklerini, otele giriş yaptıklarından itibaren tüm hizmetlerin taahhüt edilen 5 yıldızlı otel niteliğinde olmadığının ortaya çıktığını, şikayetlerinin de giderilmediğini ileri sürerek, ayıplı hizmet nedeni ile ödediği konaklama bedeli 2.238 TL. İle ulaşım bedeli 480,00 TL. Toplam 2.718 TL.nin faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar , davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, konaklama bedeli 2.338,60 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı hizmet nedeniyle ödenen konaklama bedeli ile ulaşım bedelinin tahsilini eldeki dava ile talep etmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/A maddesi hükmü "sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarından veya standardından veya teknik kuralından tespit edilen nitelik veya niteliğini etkileyen niceliğine aykırı olan yada yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran medeni, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir" düzenlemesi bulunmaktadır. Bu durumda tüketici, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi isteyebilir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hizmet bedelinin iadesi seçeneğini tercih etmiş ise de, davacı hizmetten yararlandığına göre, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince davacının talebinin ayıp oranında bedel indirimi olduğunun kabulü gerekir. Bu kabul, aynı zamanda M.K.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan dürüstlük ve iyiniyet kuralının da bir gereğidir. Hal böyle olunca, dosya kapsamında bulunan delillerin değerlendirilerek hizmetteki ayıplar nedeni ile indirim miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece davacının hizmetten yararlandığı gözetilmeden tüm konaklama bedelinin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent gereğince temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.