MAHKEMESİ : Konya Tüketici MahkemesiTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/301-2013/492Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı davalı M.. B.. avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı M.. B.. vekili avukat S. Ç. avukat N. P. ile davacı vekili avukat A. G.'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, arsa ve yapı sahibi olan davalı M.. B..nın yaptığı ihale sonrasında yüklenici olan diğer davalı B. B. A.Ş. ile 20.06.2006 tarihli kat karşılığı inşaat yapım işi sözleşmesi imzaladığını, sözleşme tarihinden itibaren 26 ayda tamamlanacak olan ve Gedavet Konutları adını verdikleri 512 konutluk projenin davalı Belediyenin öncülüğünde ve davalılar tarafından birlikte yapıldığı yönünde gerek yazılı gerekse görsel medyada ilan, tanıtım ve reklam yapıldığını, tanıtım broşürlerinde, şantiye sahasında Belediyenin isminin yer aldığını ve flamasının dalgalandığını, davalı Belediyenin internet sitesinde Gedavet konutları projesinin kendisine ait olduğunu belirterek insanların bu konutlardan daire almalarının teşvik edildiğini, davalı Belediyenin verdiği güven ve garantörlük inancı nedeniyle davalı şirket ile yaptığı Kozağaç Gedavet konutları satış sözleşmesi ile bir adet bağımsız bölümü davalı şirketten satın aldığını ve satış bedelini de davalı şirkete ödediğini, davalılar arasında yapılan sözleşmeye göre 2008 yılı sonunda teslim edilmesi gereken inşaatın en geç 5 Aylık gecikme ile tamamlanması gerekirken tamamlanmadığını, inşaatın bitmemesi ve dairelerin teslim edilmemesi nedeniyle davalılara yaptığı müracaat üzerine davalı Belediyenin sorunu çözeceğini bildirdiğini ancak toplam 33 ay süre uzatımına rağmen sorunun çözülmediğini sonrasında da davalı Belediyenin kendi alacağı daireleri tamamlattıktan sonra davalı şirket ile yaptığı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesini feshettiğini ve bu sözleşmenin 22. maddesi gereğince de fesih nedeniyle davalı şirketin hiçbir hak talep edemeyeceğini, tüm taşınmazların davalı Belediyeye kaldığını, inşaatın bitirilmemesinde ve ihalenin borca batık olduğu anlaşılan şirkete verilmesinde davalı Belediyenin kusurlu ve sorumlu olduğunu, projeden daire satın alan kişiler aleyhine davalıların haksız ve hukuka aykırı olarak zenginleştiğini ileri sürerek satın aldığı ve bedelini ödediği bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline, geç teslim nedeniyle kira bedeli olarak 500.00.TL ile tapu tescilinin mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç değerinin işleyecek ticari faizi ile tahsilini istemiş, yargılama sırasında verdiği 14.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de rayiç bedel olarak N Blok 2. Kat. 5 nolu daire için 160.000.00.TL' nın 30.12.2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Belediye Başkanlığı, idari yargının görevli olduğunu, davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile diğer davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığından geçersiz olduğunu ve bu sözleşmeye kefaletinin olmadığını savunarak davanın usul ve esastan reddini dilemiştir. Davalı şirket, davalı Belediyenin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmediğini, Belediye tarafından hak edişlerinin ödenmemesinden dolayı borçlarını ödeyemediğini, davalı Belediyenin hissesine düşecek daireleri tamamlattıktan sonra aralarındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, asıl sorumluluğun davalı Belediyede olduğunu, davacı ile arasındaki sözleşmenin geçerli ve yürürlükte olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 21.01.2008 tarihli Kozağaç Gedavet Konutları satış sözleşmesinin feshine, 134.000.00.TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 26.000.00.TL rayiç değer farkının davalı Boytaş A.Ş.' den olmak üzere toplam 160.000.00.TL' nın 134.000.00.TL' sına dava tarihinden, 26.000.00.TL' sına ıslah tarihinden yasal faiz işletilerek davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin (kira) talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı M.. B.. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının kira kaybı ile ilgili temyiz itirazı yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Davacının ticari faiz ile ilgili temyiz itirazı yönünden; Davacı alıcı ile sözleşme yapan yüklenici davalı şirketin tacir olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesi gerekirken mahkemece, yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Arsa sahibi olan davalı M.. B..nın yaptığı ihale sonrasında ihaleyi kazanan yüklenici diğer davalı Boytaş Boyacıoğlu A.Ş. ile 20.06.2006 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım işi sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşmeye göre, davalı Belediyenin arsası üzerine davalı şirket tarafından 512 daire inşa edileceği, bu dairelerden toplam 128 adedidin davalı Belediyeye kalan 384 adedidin de davalı şirkete ait olacağı, davalı şirketin 128 adet daireden başka 267.800.00.TL bedeli de ayrıca davalı Belediyeye ödeyeceği, 26 aylık inşaat süresi sonunda inşaatın 20.08.2008 tarihinde bitirileceği, bu süre içerisinde inşaat tamamlanamazsa günlük 400.00.TL ceza alınacağı ve bu cezanın 120 günü geçemeyeceği, 120 günün sonunda inşaatın tamamlanamaması halinde Belediye Encümeni tarafından takdir edilecek ceza ve gün ile inşaatın tamamlatılabileceği gibi yatırılan bedel ve teminatın irat kaydedilerek sözleşmenin feshine Belediye Encümeninin yetkili olduğu, inşaatın hangi safhasında olursa olsun yüklenici şirketin sözleşmeye uymaması halinde Belediyenin ihtarı ve 10 günlük süre sonunda davalı belediyenin tek taraflı mukaveleyi feshedebileceği, tek taraflı fesih halinde yapılan inşaat bedelinden ve inşaat için alınan şantiyedeki malzemelerden yüklenici şirketin hiçbir hak talep edemeyeceği, inşaatın ilerleme seviyesine göre davalı şirkete verilecek dairelerin davalı şirkete yada şirketin göstereceği üçüncü kişilere tapudan davalı Belediye tarafından devredileceği, davalı yüklenici şirketin Kozağaç Gedavet Konutları satış sözleşmesi ile davacı alıcıya bağımsız bölüm sattığı, davalı Belediye Encümeninin 25.03.2009 tarihli karar ile davalı şirkete inşaatı tamamlamak için günlük cezai şartta uygulayarak 30.11.2009 tarihine kadar ek süre verdiği, davalı yüklenici şirket ile yapı ve arsa sahibi olan davalı Belediye arasında 07.10.2009 tarihinde yapılan ek sözleşme ile yüklenicinin çalışmalardaki ağırlığı Belediyeye verilecek 128 daire üzerinde yoğunlaştırılacağının kararlaştırıldığı, davalı Belediye Encümeninin 07.07.2010 tarihli kararı ile de davalı yükleniciye günlük cezai şart karşılığında 30.05.2011 tarihine kadar ek süre verildiği, davalı Belediyenin 15.07.2011 tarihli ihtarname ile sözleşmeye uygun davranarak inşaatı tamamlaması için yükleniciye 10 günlük süre verdiği ve 17.08.2011 tarihinde davalı Belediye Encümeni tarafından davalı yüklenici ile yaptıkları kat karşılığı inşaat yapım işi sözleşmesini feshettiği, sözleşme süresi içerisinde davalı Belediyenin davalı yüklenici şirket veya bu şirketin davalı Belediyenin gösterdiği üçüncü kişilere toplam 180 adet bağımsız bölümün tapudan ferağının verildiği, davalı şirketin sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti yönünde davalı Belediyeye karşı açtığı davanın Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.0.2013 tarih ve 2011/409 Esas 2013/141 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği ve verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.12.2013 tarih ve 2013/7291 Esas 2013/8326 Karar sayılı ilamı ile onandığı dosya kapsamı ile sabittir. Her ne kadar mahkemece, davalı şirketin Gedavet Konutları projesinin davalı Meram Belediyesi desteği ile yapıldığını kamuoyuna duyurduğu, davalı Belediyenin buna ses çıkarmadığı gibi projeyi tamamen benimseyerek ve sahiplenerek Belediyenin tüm imkanlarını seferber ettiği, projeyi Belediyeye ait bilboardlarda, çöp kamyonlarında, Belediyenin her türlü yayın organlarında halka duyurduğu, projenin kısa sürede tamamlanacağı sözünü verdiği, tüm katalog ve broşürlerde Belediyenin isim ve logosunun kullanıldığı, bunun da ötesinde davalı Belediyenin bir kısım alıcılara kat irtifakını doğrudan devrederek tapunun da devredileceği yönünde davacı alıcıda haklı bir güven oluşturduğu gerekçesi ile davacı alıcı ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan satış sözleşmesinden doğan davacı zararından güven sorumluluğu gereğince davalı Belediyenin de sorumlu olduğuna karar verilmiş ise de; sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sözleşmeler ancak taraflarını bağlar. Davalı Belediye, davalı yüklenici şirket ile davacı alıcı arasında imzalanan konut satış sözleşmesinde taraf değildir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı Belediyenin, davalı yüklenici şirketin kusurundan dolayı davacı alıcının doğan zararından sorumluluğu söz konusu olamaz. Bu yöndeki zararın tazmini talebinde davalı Belediyeye husumet düşmez. O halde mahkemece, davalı Belediye Başkanlığı yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken az yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 4-Bozma nedenine göre davacı ile davalı Belediyenin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının kira kaybı yönündeki temyiz itirazının reddine, 2. bent gereğince davacı yararına, 3. bent gereğince davalı Belediye Başkanlığı yararına, hükmün BOZULMASINA, 4. bentte açıklanan nedenle temyiz eden davacı ve davalı Belediyenin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacı ve davalı Meram Belediyesinden alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.