MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı Birleşik ...., dava dışı borçlu ... imzalanan kredi sözleşmesine istinaden davalının kefil olduğunu, borçlunun borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalı kefilin takibe itiraz ettiğini, süresinde itirazın iptali davası açılamadığını ileri sürerek, 5.715,16 TL alacağın, ana para ve masraf toplamı olan 645,74 TL ya yıllık %150 akdi temerrüt faizi, BSMV ve ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir.1-5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 11.maddesinde “tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, mevduatın ve katılım fonlarının sigorta edilmesi, fon bankalarının yönetilmesi, mali bünyelerin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi, fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılması fon varlık ve kaynaklarının idare edilmesi ve kanunla verilen diğer görevlerin ifası için kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kurulmuştur” denilmekte olup, anılan yasanın 142. maddesinde de “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” hükmü getirilmiştir. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; fon bankaları ile ilgili uyuşmazlıkların karmaşık nitelik taşıması itibariyle kısa sürede doğru ve kesin yargısal sonuca varılabilmesi için zenginleşmiş bilgi birikimine ihtiyaç duyulduğu ve dolayısıyla fon bankalarınca açılacak davaların ihtisas mahkemelerince çözümlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Eldeki dava da fon bankasının alacağını tahsiline yönelik olduğuna göre, davada görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Bu durumda mahkemece Edirne’de ayrı bir ticaret mahkemesi varsa veya ticaret mahkemelerinin görevlerine giren davalara bakmaya başka bir Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilmişse görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir ticaret mahkemesi yok ise ve ticaret mahkemelerinin görevlerine giren davalara bakmaya başka bir Asliye Hukuk Mahkemesi de görevlendirilmemişse, ara kararı ile davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.