Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8980 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27788 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2010/331-2013/196Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ürettiği mısır, buğday ve arpayı davalıya satıp teslim ettiği halde bedelinin ödenmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 10.000 alacağının vadeden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş,4.2.2013 günlü ıslah dilekçesi ile talebini 55.262,82 TL ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş, birleşen davasında, üretim sürecinde davacıya verilen tarımsal girdilerin bedelinin ödenmemesi nedeniyle 36.308,30 TL nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece,asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-Asıl davada davacı, yetiştirip davalıya teslim ettiği mahsulün bedelinin tahsilini talep etmiş,davalı taraf,davacının ürününü teslim aldığını, ancak bedelinin bir kısmını davacıya üretim sürecinde teslim ettiği tarımsal girdilerin(ilaç,tohum,gübre vs.) bedelinin mahsubu ile ödediğini, bir kısmını da makbuzla ödediğini, müstahsil makbuzlarının ödeme belgesi mahiyetinde bulunduğunu savunmuş, birleşen davasında ise, 2005-2009 üretim sezonunda davacıya verdiği tarımsal girdiler nedeniyle kesilen tarımsal girdi faturalarının bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Tarımsal girdi bedeline dayalı talep davalı şirket tarafından asıl davada ödeme defi olarak ileri sürülmüş, birleşen davada ise ayrı bir alacak olarak tarımsal girdi bedellerinin tahsili talep edilmiştir. Davacı tarafın yetiştirdiği ürünleri davalıya teslim fişi ile teslim ettiği hususu taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davalı taraf, teslim edilen ürün bedelini ödediği konusunda davacı tarafından imzalanmamış müstahsil makbuzları ile, davacıya teslim ettiği tarımsal girdi bedellerinin mahsubu suretiyle ödeme yaptığını savunmuştur. Davalı, müstahsil makbuzlarının ödeme belgesi mahiyetinde bulunduğunu savunmuş ise de sunduğu müstahsil makbuzları, davacı müstahsil tarafından imzalanmış değildir. Müstahsil tarafından imzalı olmayan müstahsil makbuzu ödeme belgesi niteliğinde değildir.Davacı müstahsilin yetiştirdiği ürünü davalı şirkete teslim ettiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır.Bu durumda öncelikle, davalı şirketin,ürün bedelinin bir kısmını tarımsal girdi bedellerinin mahsubu ile ödendiği savunması üzerinde durularak sonuca gidilmesi gerekir. Davalı şirket teslim ettiği tarımsal girdilere ilişkin davacı ve müstahsil tarafından imzalı teslim fişlerini delil olarak sunmuş, davacı müstahsil ise, ibraz edilen bu teslim fişlerindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak imza incelemesi yapılmasını, aksi halde bile davalı şirketin yetkilisi tarafından düzenlenen 21.11.2009 tarihli ibranameye göre,belge tarihi itibarıyla davalıya hiçbir borcu kalmadığının yazılı olduğunu,bu belgenin de dikkate alınmasını talep etmiş, davalı taraf ise,ibranamenin yetkili kişi tarafından düzenlenmemesi nedeniyle kendilerini bağlamadığını savunmuştur. Mahkemece,bu durumda öncelikle yapılması gereken, tarımsal girdilere ilişkin teslim fişleri altındaki imzanın davacı müstahsile ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yapılmalı, davacıya ait çıkması halinde ise, davacının, tarımsal girdi bedellerini, davalı şirkete ödediğini yasal delillerle ispatlaması gerekir. Yine davacının delil olarak dayandığı ibraname üzerinde de durularak, imzalayan kişinin davalı şirkette ne sıfatla çalıştığı, başka müstahsillere de ibraname verip vermediği, davalı şirket antetli kağıdı ne sıfatla kullandığı hususları konusunda taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davacı ve birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA,2.bentte açıklanan nedenle,tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.