Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8979 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27749 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/597-2013/299Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların kendisine borç para verdiği iddiası ile hakkında icra takibi yaptığını, davalılardan borç para almadığını, hesabından bankamatik kanalıyla yapılan havalelerin borç olarak değil ders ücreti olarak gönderildiğini bildirerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların borç para verdikleri iddiası ile yaptıkları icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davacının araç kredisini ödeyememesi nedeniyle dostluklarına binaen bankamatik havalesi ile borç para gönderdikleri halde ödemediğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde ekli delilerini verilen kesin süreye rağmen sunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar, davacıya borç para verdiklerini savunmuşlar ise de buna dayanak olarak 20.4.2010 tarihinde, 1002 ve 997 TL davalı Ayşe hesabından, 11.5.2010 tarihinde 1.500 TL davalı Şerafettin hesabından bankamatik havalesi suretiyle davacıya gönderilmiş, havale çıktılarında borç olarak gönderildiğine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir. Davacı taraf havaleleri aldığını ancak bunları ders ücreti olarak aldığını beyan ederek gerekçeli inkarda bulunmuş, dava dilekçesinde ise delillerini, icra dosyası, tanık, bilirkişi incelemesi olarak göstermiştir. Dava konusu olayda, havalelerin borç olarak gönderildiğini ispat yükü davacı değil davalı tarafa aittir. Davalılarda, borç olarak verdiklerini ispata yarar delil sunamamıştır. Havale miktarları gözetildiğinde,tanık dinlenmesi de mümkün değildir. Bu durumda, davada davacı tarafa kesin mehil verilecek bir husus ta yoktur. Mahkemece, ispat yükünün davalı tarafta olması ve borç ilişkisini ispatlayacak delil sunamamış olmalarına göre, davalılara yemin deliline dayanıp dayanmadıkları hususu sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ispat yükü ters çevrilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA,27.3.peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.