Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8841 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31816 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/06/2013NUMARASI : 2012/953-2013/715Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 17.09.1990 tarihinde davalının oğlu Muammer'le evlendiğini, evlilik öncesi bankada parasının olduğunu, bu parasını davalıya borç olarak verdiğini, düğünde kendi adına toplanan parayı eşine emanet verdiğini, eşinin bir kaç gün sonra bu parayı babasına borç olarak verdiğini söylediğini ve davalının 20 yıldan bu yana borcunu ödemediğini ileri sürerek 6.000 TL alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, iddiaların asılsız olduğunu, davacıyı borcunun olmadığını, zaman aşımı süresinin geçtiğini ve 20 yıl sonra dava açılmasının hayatın olağan akışına ters olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, alacağın zaman aşımına uğradığı ve bir kısım alacaklar için davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı eldeki davada, davalının borç olarak aldığı parayı ödemediğini iddia etmiş, davalı iddiaları inkar ederek zamanaşımı süresinin dolduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, zaman aşımı süresininde dolduğu ve bir kısım alacaklar yönünden davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki husumet ve zamanaşımı hukuki olgularının sonuçları şartları birbirinden tamamen farklıdır. Husumet hususu mahkemece res'en gözetilmesi gereken bir husus iken zamanaşımı defi'nin res'en gözetilmesi olanaklı değildir. Davada öncelikle husumet hususunun res'en araştırılması gerekir. Bu itibarla davada husumet yokluğu var ise başkaca bir sebebe dayanılmaksızm davanın sadece husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Bir başka anlatımla, husumet yokluğu halinde başkaca bir red sebebine dayanılması olanaklı değildir. Dava konusu olayda; mahkemece, davalı hakkındaki dava hem husumet yokluğundan ve hem de zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olup usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek hem husumet hem zaman aşımı nedeniyle reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentde açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığın, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.