MAHKEMESİ : Fethiye 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2011/830-2013/587Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, sahibi olduğu eczanede yapılan denetim sonucunda 2009 protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.24 maddelerinin ihlal edildiği, reçete arkasındaki imzaların hasta ve yakınına ait olmadığı, hasta ve yakınına verilmeyen ilaçların fatura edildiği, hekimler ve üçüncü kişilerle işbirliği yapılarak 22 adet reçete fatura edildiği gerekçesiyle sözleşmenin 1 yıl feshine ve 37.880.30 TL cezai şart ve reçete bedelinin tahsiline karar verildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, müfettişlerce yapılan tespitlerin doğru olmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, reçetelerin usule uygun düzenlendiği, ilaçların teşhisle uyumlu yazıldığı, hastaların ilaçları alıp kullandığı ve kurum zararının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından uygulanan cezai şartın ve sözleşmenin feshi işleminin sözleşmeye aykırı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmış olup davalı işlemin yasal olduğunu savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek reçetelerin usule uygun düzenlendiği, ilaçların teşhisle uyumlu yazıldığı, hastaların ilaçları alıp kullandığı ve kurum zararının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınası mümkün değildir. Davacıya ait eczanede müfettişler tarafından inceleme yapılmış, tüm reçeteler incelenmiş ve hasta ile hasta yakınları tek tek dinlenmiştir. Saliha Avcı müfettişlere verdiği beyanında "... Dr. Mustafa Cezayirlioğlu tarafından yazılmış olan 01.10.2009 tarih ve 15425 protokol numaralı reçetedeki ilaçları kullanmadığını, reçete araksındaki bilgilerden haberinin olmadığını, imzanın ve bilgilerin kendisine ve yakınan ait olmadığını...." bildirmiştir. Yine tanıklar Zeliha, Sedat ve Gözde'nin benzer beyanlarda bulunduğu anlaşılmakta olup müfettiş raporu ile bilirkişi raporunun çeliştiği görülmektedir. Mahkemece, müfettişler tarafından beyanları alınan tanıklar tek tek dinlenip tarafların tüm deliller toplanarak, müfettiş raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişkileri giderecek nitelikte yeni bir bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde tüm deliller toplanarak uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.