Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 863 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5344 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile sözleşme imzaladığını, sözleşme konusu taşınmazın davalı tarafından 9.12.2009 tarihinde satın alındığını, komisyon bedeli olan 60.000,00 TL'nin tarafına ödenmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davacı tarafından yer göstermek üzere imzalatılan belgede taşınmazın adres ve bilgilerinin bulunmadığını, satın aldığı taşınmazın adres bilgilerinin sonradan yazıldığını, istenen alacağın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kanıtlanamadığından bahis ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile yapılan sözleşme gereğince, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığını, komisyon bedelinin ödenmediğini, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasını kanıtlayamadığından bahis ile 2012/5344 2013/863davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 09.12.2009 tarihli gayrimenkul komisyon sözleşmesi, taraflarca imzalanmış olup, davalının imzaya bir itirazı bulunmamaktadır. Sözleşme konusu taşınmaz bir adet olup adreside taraflar arasındaki sözleşmede açıkca yazılmıştır. Bu hali ile taraflar arasındaki sözleşme geçerlidir. Sözleşmedeki adresin sonradan doldurulduğunu ispat yükü davalıda olup, miktar itibariyle tanık dinlenmesi de mümkün değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.