MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/10/2012NUMARASI : 2009/463-2012/317Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince tahakkuk eden borcunu kat ihtarına rağmen ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının (temlik alan G. Varlık A.Ş.'nin) davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile, Balıkesir 4. İcra Müdürlüğünün 2008/10057 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinin davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, icra takibinin 9.727,59.-TL asıl alacak, 4.049,80.-TL işlemiş faiz, 89,52.-TL gider vergisi, 65,05.-TL noter masrafı olmak üzere toplam 13.931,96.-TL alacağın asıl kısmı olan 9.727,59.-TL üzerinden 5464 Sayılı Yasa'nın 26/3 maddesi ve davacının talebi dikkate alınarak, taleple bağlı kalınmak suretiyle % 68,16.-TL temerrüt faizini geçmeyecek şekilde yapılan icra takibinin devamına, İcra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, % 66,70 akdi faiz,% 74,40 gecikme faizi oranları esas alınarak hesaplama yapılmış ise de dava devam ederken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde, " Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır " denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “ Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz ” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. TBK'nun 88 ve 120. Maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK'nun 88 ve 120.Maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı 120. Maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirlenecektir. Buna göre, mahkemece hükmedilecek temerrüt faizinin TBK'nun 120. Maddesine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece izah edilen bu hususları kapsayan taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.