MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, davalı banka tarafından erken ödeme ücreti adı altında kesinti yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.4.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 4.139,16 TL ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, bu işlemler nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen bedellerin iadesi talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davacının kullanmış olduğu krediye ilişkin sözleşme ve eklerinin incelenmesinden genel nakdi ve gayrinakdi kredi sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle; davacının, davalı bankadan kullandığı ticari kredi nedeniyle alınan masrafların iadesine ilişkin dava, ticari dava niteliğindedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulaması gerekir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari krediye ilişkin olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkeme görevlidir. Tüketici mahkemesi talep hakkında karar veremez. O halde Mahkemece, yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.