MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat . .. gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı ile olan tanışıklığı ve davalının borç talebi üzerine Royal banktaki hesabından davalının Akbank hesabına 21.09.2010 ve 01.10.2010 tarihinde 250.000 avro ve 150.000 dolar borç gönderdiğini,bu borcun geri ödenmemesi üzerine dava açtığı Azerbaycan Bakü şehri mahkemesince lehine karar verildiğini ileri sürerek; Azerbaycan Bakü Şehri Xatai ilçe mahkemesinin 29.06.2012 tarihli kararının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı duruşmaya katılmamış ve cevap vermemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile, Azerbaycan Cumhuriyeti Hatai(Xatai) ilçe mahkemesinin 29.06.2012 tarihli 2(011) 2120/2012 sayılı hakim Aliyev İlgar tarafından verilen kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dilekçesinin davalıya tebliğine ilişkin tebligat evrakının, davalının dava dilekçesinde yeralan adresi yerine doğrudan davalının mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligat memuru tarafından adresten ayrıldığı notu düşülerek tebligat kanunun 21/2. maddesine göre evrak mahalle muhtarına bırakılarak 2 nolu haber kağıdının bina kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde; Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.(Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” aynı yasanın 21/2. maddesinde “ Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” şeklinde düzenleme yapılmış olup,bu yasal düzenlemeye göre muhataba yapılacak tebligata ilişkin olarak,muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.Muhatabın adres kayıt sisteminde yeralan adreste hiç oturmamış veya adresten sürekli ayrılmış olsa dahi bu adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat evrakının ,öncelikle davacı tarafından dava dilekçesinde gösterilen davalı adresine 7201 sayılı yasanınn 10/2 maddesine göre tebliğe çıkarılarak,bu adreste tebligat yapılamaması ve bu adresin tebliğe elverişli olmadığının anlaşılması halinde,davalının mernis adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken,yasada düzenlenen bu tedrici tebligat usulüne uyulmaksızın doğrudan davalının mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğu ve davalının savunma hakkının kısıtlandığı gözetilerek davalıya yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye uygun olarak yeniden dava dilekçesinin tebliği sağlanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir.Bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklandığı üzere bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.