Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8264 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 16681 - Esas Yıl 2003





Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü. Davacılar, arsa niteliğinde olup davalı idarenin mülkiyetinde bulunan taşınmazdan 2000 yılında yer kiralayıp üzerine dükkân inşaa ettiklerini, kira süresinin üç yıl olduğunu, kira sözleşmesinin 6570 sayılı Yasaya tabi olduğu ve kira süresi sona ermediği halde davalı idarenin, idari kararla kendilerini tahliye etmek istediğini bildirip, kira sözleşmesinin 6570 sayılı Yasa kapsamında olduğunun, kira süresinin dolmadığının ve kiracılık sıfatlarının tesbiti ile muarazanın menine karar verilmesini istemiştir. Davalı, devlete ait taşınmazların kira sözleşmeleri hakkında 6570 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağını, davacı kiracılarını kira ödemediklerinden sözleşmelerinin fesih edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bursa ili Orhangazi ilçesi Çekirge Mahallesinde kain 3200 ada 2 parsel sayılı arsa niteliğinde olup, devletin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazdan, dükkan yeri olarak noterde düzenlenen 7 Haziran 2000 tarihli ve 20 Eylül 2000 tarihli üçer yıl süreli kira sözleşmesi ne davacılara 2886 saydı Yasaya göre açılan ihale sonucu düzenlenen iki sözleşme ile iki yerin kiraya verildiği, kira süresinin yer teslim tarihinde başlayacağı, kiralanan taşınmaz üzerindeki dükkanların davalı idareye ait olmayıp davacılar tarafından yapıldığı hususları tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi, taraflar arasında da çekişmesizdir. Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınmazlar 2886 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi ile 6570 sayılı Yasa kapsamından çıkarıldığından bu taşınmazların kira sözleşmeleri hakkında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanmaz. Bu tur nitelikteki taşınmazların kira sözleşmeleri, 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi hükmü uyarınca kira süresinin bitim tarihinde sona erer. Kaldı ki arsa, olarak kiraya verilen taşınmazların üzerine, kiracı tarafından musakkaf nitelikte tesis ve bina yapılması, kiralanan arsa vasfını kaldırmaz ve taşınmaz hakkında 6570 sayılı Yasanın uygulanmasını da gerektirmez. Yargıtay'ın ve dairemizin istikrar bulmuş uygulaması bu yöndedir. Dava konusu taşınmaz devletin özel mülkü olduğu gibi, arsa atarak davacılara 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verilip, üzerindeki tesisler davacılar tarafından yapıldığından taraflar arasındaki kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanamaz. Kira sözleşmesindeki üç yıllık süre bitmemiş ise de, davacıların kiraları, kendilerine gönderilen ihtara ve verilen süreye rağmen ödemediklerinden, kira sözleşmesine aykırı davrandıklarından, 2886 sayılı Yasanın 62. maddesine göre kira sözleşmelerinin fesih edildiğine bu nedenle davacıların fuzuli şagil durumuna düştüklerinden kiracılık sıfatlarının kalmadığına dair, davalı idarenin savunmasına ve dosyaya sunulan bu konudaki belgelere, davacılar tarafından karşı çıkılmamış, kirayı süresinde ödediklerini ileri sürmemişler, sadece kira sözleşmesinin 6570 sayılı Yasaya tabi olduğunu ve kira süresinin bitmediğini bildirmişlerdir. Öyle olunca, 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verilen taşınmazın kira sözleşmesinin, davacıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle idarece 2886 sayılı Yasanın 62. maddesine göre feshedilip, aynı Yasanın 75. maddesine göre işlem yapılması da yasaya uygundur. Davacıların kiracılık sıfatları kalmamıştır. Mahkemece bu nedenlerle davanın reddine karar verilmemesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), 28.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.