(BUSKİ Tarifeleri Yönetmeliği. m. 31/3) Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 57/A numaralı işyerinin maliki olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kirada bulunduğunu ve taşınmazda kullanılan su aboneliğinin de dava dışı 3. şahıs adına yapıldığını, davalının taşınmazda kullanılan suyu abone olan kiracının borcunu ödememesi nedeniyle kapattığını, ancak kiracının taşınmazı tahliye etmesine rağmen davalının önceki kiracının su borcundan dolayı suyu vermediğini ileri sürerek muarazanın meni ile suyun açılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yönetmeliğin 31/3 maddesi uyarınca önceki su borcu ödenmediği için davacının yeni abone olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, BUSKl tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu taşınmazın maliki olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Abone olan kiracının mecuru tahliye ettiği kiracının ve ondan sonraki kiracıların su parasını ödemediği davalınında kiracılar aleyhinde icra takibi yapıp bir kısım su bedelini tahsil ettiği ancak taşınmazın suyunun kesik olduğu dosya içindeki belgelerden ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda bulunan kiracılar tarafından kullanılan suyun bedelinin ödenmemesi sebebiyle kendisinin abone yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu niteliğinde bulunduğunda duraksama yoktur. Su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu olan davalının abonelerle yaptığı abonelik sözleşmesi iltihaki sözleşme niteliğinde olup somut olayda olduğu gibi su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu alacağını kendi abonesinden isteyebilir. Sözleşme yapma tekeli elinde bulunan bu gibi kamu kurumlarının borcu olmayan kişilerle abonelik sözleşmesi yapması zorunludur. Davalı kurumun çıkardığı yönetmelikte aksine bir hüküm bulunması da sonucu değiştirmez. Aksine bir durumun kabulü borcu bulunmayan şahsın, tekeli elinde bulunduran kurumun sözleşme yapmaması nedeniyle mağduriyeti sonucunu doğurur ki bununda kabulü mümkün değildir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 24.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.