Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7361 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3029 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kablulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile yaptığı sözleşmeler gereği 2.4.2001 31.3.2003 tarihleri arasında temizlik işini yaptığını, davacının temizlik işlerinde çalıştırdığı işçiler için ödemek zorunda kaldığı SSK pirim katsayılarında yasa gereği artışlar meydana geldiğini, Asgari ücret ile sigorta primleri alt sınırında artıştan meydana gelen farkını davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini belirterek 35.044.269.680 Tl.nın faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve 31.12.2003 tarihli resmi gazetede yayımlanan fiyat artış kararnamesinin 8. maddesi gereği davanın kabulü ile 35.044. YTL.nın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalının açtığı ihale sonucu yapılan sözleşmeler ile 2.4.2001-31.3.2003 tarihleri arasında temizlik işlerini yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasında yapılan 2001 ve 2002 yıllarına ait sözleşmenin 5. maddesinde "... yüklenici işin bitirme tarihine kadar vergi artışları veya yeni vergi ve resimler konulması, fiyatların yükselmesi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanuna göre alınacak prim ve verilecek ödenekler ile bağlanacak gelirve aylıkların hesaplanmasında esas alınacak gösterge ve asıl gösterge taleplerinin değiştirilmesi nedeniyle prime esas aylık alt sınırın artması halinde işverence karşılanması gereken prim farklarının ödenmesi taşıma ve işçi ücretlerinin artması artışı vs. sebeplere dayanarak ek ücret talebinde bulunamaz" hükmü vardır. Anayasamızın 48 maddesi ve BK. 19 maddesi gereğince akit serbestisi vardır. Yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda, istediği koşullarda sözleşme yapabilirler. Bu sözleşme koşulları tarafları bağlar. Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen sözleşme hükmü de tarafları bağlayıcıdır. Kural olarak davacı sözleşmenin bu hükmü karşısında sigorta prim farkı adı altında talepte bulunamaz. Ne var ki 31.12.2002 tarihli resmi gazetede yayınlanan 4734 sayılı Kamu ihale Kanununa göre İhalesi yapılacak olan Hizmet alımlarına ilişkin fiyat fark talebinde uygulanacak esaslara dair Bakanlar kurulu Kararnamesinin 8.maddesi "…… İhale konusu Hizmetin gerçekleştirilmesi için çalıştırılacak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa Tabi Personelleri Sayısı ve günlük çalışma saatinin belirtilmesi kaydıyla Asgari Ücret tespit komisyonlarınca ihale tarihinde tarım dışında ve 16 yaşından büyük işçiler için belirlenmiş olan asgari ücretin artması halinde, eski ve yeni asgari ücretler arasındaki fark, ayrıca bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken Sosyal Sigorta primleri ile sigorta primi alt sınır artışından kaynaklanan fark ve bu farklara ait işsizlik ödeneği bu esasların 7. Maddesi uygulanmaksızın yükleniciye ödenir" hükmünü getirmiştir. Kararnamenin bu hükmü karşısında davacı Sosyal sigorta pirimi ile sigorta primi alt sınırı artışından kaynaklanan farkı talep edebilir. Ne var ki kararnamenin bu hükmünün ancak 31.12.2002 tarihinden sonraki dönem için uygulanması gerekir. Taraflarca ifa edilip sona eren sözleşmeler içinde bu farkın verilmesi mümkün değildir. Mahkemece mezkur kararname yürürlüğü girmeden önceki dönem içinde prim farkı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, 24.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.