Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7255 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 41954 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARAsıl davada davacılar, davalı avukatın kendilerinin vekili sıfatıyla murislerinden kalan parayı bankadan tahsil ederek farklı tarihlerde ve miktarlarda davacılara ödediğini, fakat davalının uhdesinde bankadan tahsil ederek davacılara ödemediği 55.582,18 Euro para kaldığını, bu miktarı davacılara ödemediğini ve davacıların davalıyı azlettiklerini ileri sürerek 55.582,18Euro’nun davalı tarafından tahsil tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Birleşen davada ise davacı- asıl dava davalısı avukat, asıl dava davacıları birleşen dava davalıların ortada haklı bir neden yok iken kendisini haksız azlettiklerini, avukatlık ücretini ödemediklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL nin davalılar-asıl dava davacılarından tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1- Asıl davada, davacılar davalı avukatın vekillik görevini kötüye kullanarak tahsil etmiş olduğu parayı uhdesinde tuttuğunu ileri sürmüş, birleşen davada avukat haksız azledildiğini savunarak avukatlık ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davada, davalının vekillik görevini kötüye kullanarak davalılar adına tahsil ettiği parayı uhdesinde tuttuğu kanaatine varılarak azlin haklı olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen, taraflar arasında imzalandığı iddia olunan fakat bütün davacılar tarafından kabul edilmeyen ve davacılar tarafından imzalanmayan avukatlık sözleşmesinde yazılı 9.000,00 TL avukatlık ücretinin mahsup edilerek davalı avukatın uhdesinde kalan 51.377,54 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2- Birleşen davada ise; azlin haklı olmasına göre, birleşen dava davacısı avukatın ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.3- Dava, vekâlet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece hükmolunan alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de, Borçlar Kanunun 508. maddesine göre hesap verme yükümlülüğü altında bulunan vekil, bu sorumluluğundan doğan alacağın faizinden de hesap verme yükümlülüğünü doğuran eylem itibariyle sorumlu olacaktır. Bu halde alacağa davalı vekilin paraları tahsil ettiği tarihten itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.4- Bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,SONUÇ: yukarıda 1.2.3. bentlerde sayılan nedenlerle kararın bozulmasına, 4. bentte sayılan nedenlerle sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.