Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7180 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 28787 - Esas Yıl 2012
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ihtara rağmen ödenmeyen kredi kartı borcu hakkında yürütülen takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, ilk ödeme ihtarından sonra asgari borcu ihtara uygun şekilde ödediğini, vadesi gelmeyen borçların da usulsüz şekilde muaccel olduğu ileri sürülerek takip yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Dava, kredi kartı borcundan doğan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalıya gönderdiği 10.11.2009 tarihli ihbarname ile eylül ve ekim ayı borçlarının asgari tutarlarının ödenmediğini, 796,00TL asgari miktar tutarınca borcun ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmemesi halinde borcu tamamının muaccel hale geleceğini bildirmiştir. İhbarnamenin tebliğine ilişkin davacı tarafından delil sunulmamış ve ihbarı 19.11.2009 tarihinde tebliğ aldığını savunan davalının dosya içerisindeki belgelerden 24.11.2009 tarihinde kredi kartı borcuna mahsuben 800,00TL yatırmış olduğu anlaşıldığına göre, davalı borçlunun süresi içerisinde ihtar gereğini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Buna rağmen davacı banka tarafından, asgari tutarın ödenmesinden iki gün sonra 26.11.2009 tarihli ikinci ihtarname ile davalıya kat ihtarına ödeme yapılmadığından bahisle tüm borcun muaccel hale geldiği, 10.658,49TL nin ödenmesi gerektiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş, sonrasında Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2010/595 sayılı dosyası ile 13.1.2010 tarihinde 10.996,28 TL üzerinden takibe girişilmiştir. Bu açıklamalar ışığında mahkemece, ikinci ihtarın usule uygun olmadığı, alacağın tümünün muaccel hale gelmeyeceği, davacının yürüttüğü takip ile ancak takip tarihi itibari ile muaccel olan alacakları mevcut ise bunlar yönünden talepte bulunabileceği gözetilerek, bu hususta gerekirse bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle alacak miktarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın 10.735,43 TL üzerinden kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.