MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 17/04/2009 tarihinde davalı bankadan sabit faizli konut finansman kredisi ve teminat sözleşmesi ile 50.000 TL konut kredisi talep ettiğini, teminat olarak ipotek tesis edileceğini taşınmazın tapu kaydında sorun olması nedeniyle baba adındaki bu sorunun giderilmesi için kendisine süre verildiğini, sözleşme imzalandıktan sonra davalı bankanın 50.000 TL'yi adına ve fakat blokeli olarak yatırdığını, sözleşme gereği ipotek tesisi gerçekleşmediğinden hesaptaki blokenin kaldırılamadığını, bu nedenle parayı çekemediğini, buna rağmen geri ödeme takviminin işlemeye başladığını, davalı bankanın, ödenmesi gereken üç taksidi temerrüt faizi ile birlikte bir ay içinde ödemesi yönünde ihtar çekerek vermediği parayı faizi ile geri almaya çalıştığını, ipotek tesisinin yapılamadığını, ipotek tesisi yapılamadığından davalı bankanın sözleşmeyi tek taraflı olarak iptal ettiğini, yapılan masrafların da faizleri ile birlikte müvekkilinden tahsil edilmeye çalışıldığını belirterek fiilen kullandırılmayan konut kredisi nedeniyle talep edilen geçmiş taksit tutarları ve masraflardan dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davacının, bankanın Korkuteli şubesine konut finansmanı kredisi için başvurduğunu, 17.04.2009 tarihinde 50.000,00 TL tutarında kredi açıldığını, kredinin teminatı olarak gösterilen ipotek işleminin gerçekleşmemesi üzerine davalı tarafa, satan kişi ile isim tashihi konusunun dava yolu ile çözümlenmesi için ek süre verildiğini, bu süre 2012/23815-2013/705İçerisinde kredinin konut finansmanı yönünde kullanılmayacağının öğrenilmesi üzerine davacıdan krediyi kapatmasının talep edildiğini, davacının geçici hesabında bulunan 49.387,00 TL bakiyeye bloke konulduğunu, sözleşme uyarınca müşterinin her bir taksit tutarını vadesinde bankaya ödemesi gerektiğini 17.04.2009 tarihinde ekspertiz raporunun hazırlatılıp hayat sigortası, konut ve deprem sigortalarının yaptırıldığını, kredi kullandırılmadığı için ekspertiz raporu, konut ve deprem sigorta bedellerinin geri çekildiğini, hayat sigortasının iptal edilmediğini, hayat sigorta bedeli olan 613,00 TL'nin 50.000,00 TL kredi miktarından karşılanarak bakiye 49.387,00 TL'ye bloke konulduğunu, banka işleminde yasa ve sözleşmeye aykırı bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı dava dilekçesi ile de, 17.04.2009 tarihli kredi sözleşmesinin geri ödeme planına göre 18.05.2009, 17.06.2009, 17.07.2009 vadeli taksitlerin ödenmemesi üzerine Gebze 6.Noterliğinin 28.07.2009 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek davalı aleyhine Antalya 12.İcra Müdürlüğünün 2010/1002 sayılı dosyada takibe geçildiğini, haksız olarak takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı (karşı davalı) tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tüketici kredisi sözleşmesinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalı banka da karşı dava ile menfi tespit istenen borç yönünden yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece, bankanın kusuru olmaksızın kredi kullanılamadığından kredinin hesaba blokeli olarak yatırıldığı, bankanın para üzerindeki tasarruf imkanının ortadan kalktığı 17.04.2009 tarihinden, kredi işleminin tasfiye edildiği 17.09.2009 tarihine kadar işlemiş akti faiz ve fer'ilerini talep edebileceği, davacının 3.746,05 TL tutarında davalı bankaya borçlu olduğu gerekçesi ile davacının bu miktardan fazlası yönünde borçlu olmadığının tespitine, karşı dava yönünden ise belirlenen bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Taraflar arasında Antalya Merkez Sinan mahallesi, 1585 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 34 nolu bağımsız bölümünün satın alınması üzere davalı banka şubesine başvurulup 17.04.2009 tarihli konut finansmanı sözleşmesi yapılarak 50.000,00 TL tutarlı kredinin 120 ayda aylık %1.39 ve yıllık %16,68 faiziyle geri ödenmesi yönünde geri ödeme planının hazırlandığı, satın alınacak konutla ilgili olarak ipotek tesis belgelerinin , hayat sigortası, konut paket sigortası ve dask sigorta 2012/23815-2013/705poliçeleri ile ekspertiz raporunun davalı banka tarafından düzenlendiği, satın alınacak konutun tapu kaydında isim hatasının bulunmasından dolayı maliki tarafından Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/413 sayılı dosyasında 02.11.2009 tarihinde tapu kaydındaki ismin düzeltilmesi yönünde dava açıldığı, bu süreçte davalı banka tarafından kredi miktarı olan 50.000,00 TL 'nin davacı adına açılan geçici hesaba blokeli olarak yatırıldığı, bilahere satın alacak konut üzerine ipotek konulamaması üzerine kredinin kullandırılmadığı ihtilafsızdır. Davalı, karşı davacı banka kredi sözleşmesi, ipoteğin tesis edilmemesi nedeniyle sonlandırılmış ise de, bu süreye kadar işlemiş olan kredi geri ödemeleri, faiz ve fer'ilerinden davacı tüketicinin sorumlu olduğunu ileri sürerek takibe girişmiştir. Ne var ki; tarafların beyanları ve toplanan belgelerden kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle üzerinde ipotek tesis edilecek taşınmazın tapu kayıtlarında sorun olduğu, bu haliyle ipoteğin kurulmasının mümkün olmadığının bankanın bilgisinde olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin tesis edilememesi nedeniyle kullandırılmayan ve tamamlanmayan kredide, davalı bankanın kredi tutarını davacının geçici hesabına aktarması, konulan bloke nedeniyle durumu değiştirmeyeceği gibi, taşınmazın tapu kaydındaki ancak mahkeme kararı ile giderilebilecek sorunu, sürecin başından beri bilen bankanın basiretli tacirin göstermesi gereken özen yükümlülüğü gereğince kredi işlemini iptal edip, sorun çözülüp ipotek tesis edildikten sonra geri ödeme planını kredinin verilişine göre yeniden düzenlemesi gerektiği yönündeki bilirkişi raporu da dikkate alınarak davalı bankanın kredinin tesisi sırasında kusurunun bulunması nedeni ile davacı ... Gedikoğlunun menfi tespit davasının kabulü, banka tarafından açılan itirazın iptali davasının ise reddi gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.