MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirketin yüklenici diğer davalıların ise arsa sahibi olduğunu, davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda yüklenicinin payına düşen bağımsız villalardan birini almak üzere yüklenici ile 01/02/2000 tarihli gayri menkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, 2002 de inşaatın tamamen tamamlanarak teslim edilmesine karşın ruhsat alınamaması nedeni ile yapının halen kaçak vasfında olduğunu ve tapu devrinin gerçekleşemediğini ileri sürerek, öncelikle halen arsa malikleri üzerinde görünen taşınmaz hakkında tapu iptal ve tescil, mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç değerinin tahsili bu istemin de mümkün olmaması halinde ise sözleşme ile ödediği 20.000 USD nin ticari faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, tüm davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine, yüklenici aleyhine açılan alacak davasının kısmen kabulü ile, 20.000 USD nin faizi ile yükleniciden tahsiline, fazla istemin reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden aldığı taşınmazın yapı ruhsatının alınamaması nedeni ile hala arsa maliki üzerinde kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek, zararının tazmini için eldeki davayı açmış, davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacının verdiğini geri alabileceği, buna göre yükleniciye sözleşme kapsamında verdiği 20.000 USD yi sadece yükleniciden isteyebileceği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ve davalının sair istemleri reddedilmiştir. Davalılar arasında Bodrum 2. Noterliğinde düzenlenen 04/11/1999 tarihli kat karşılığı İnşaat sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme kapsamında yüklenici kendisine düşen bağımsız bölümlerden bir tanesini davacıya satmayı vaadetmiş ve Bodrum 2. Noterliğinde düzenlenen 01/02/2000 tarihli Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi taraflarca imzalanmıştır. Davacı ile yüklenici arasında her ne kadar resmi devir olmaksızın taşınmazın satışı hususunda bir anlaşma sağlanmış ise de, yüklenici geçerli bir kat karşılığı sözleşmesine dayanarak üzerine düşen bağımsız villardan birini satmayı vaadetmiştir. Bu durumda yüklenici ile davacı arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi de geçerlidir ve uyuşmazlığın çözümünde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamayacağı sabittir. Öyleyse mahkemece taşınmazın rayiç değerine hükmedilmesi gerekirken sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacının yararına BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 9.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.