Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6885 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2174 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki borca karşı yapılan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, murisinden kendisine kalan taşınmazların devir işlemlerinin yapılması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak davalının bu vekaletnameye dayanarak taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa sattığını, satış bedelinden hissesine düşen miktarın tahsili için icra takibi yaptığını, davalının itiraz etmesi üzerine İcra Tetkik Merciinde açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.Davalı, itirazın kaldırılması için merciide dava açan davacının itirazın iptali davası açamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, merciide itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen davacının alacak davası açabileceği, itirazın iptali davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-17.07.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen llK.nun 67/1. maddesinde "takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan "ve itirazın kaldırılması için merciie müracaat etmek istemeyen" ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile merciide itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır. Davacı 4949 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra 10.09.2004 tarihinde icra takibi yaptığına göre, merciie müracaat etmesine rağmen genel mahkemede de itirazın iptali davası açma hakkına sahiptir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.2-Bir numaralı bentteki bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), 2 numaralı bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.