Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6741 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 17246 - Esas Yıl 2003





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü. Davacı, O. Bağ Köyü Harman mevkiindeki tarlayı 8.6.1998 tarihli sözleşme ile 5.000.000.000 TL. bedelle davalılardan satın alıp zilyedliğini de devraldığını, dava dışı Tahsin'in tapulama tesbiti esnasında bu yerin ölü dedesinden kaldığı gerekçesiyle tapulama tesbitine itiraz ettiğini, Tapulama mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda taşınmazın davalılar ile dava dışı Tahsin adına tescil kararı verilip hükmün kesinleştiğini belirterek, satış bedeli 5.000.000.000.TL.nın davalılardan satış tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, satış senedinde bedel 5.000.000.000 TL. yazılı olmasına rağmen davacının 900.000.000 TL. ödeme yaptığını, davacının taşınmazın zilyedliğini devrettiğinde 900.000.000 TL.yi ödemeye hazır olduklarını, halen zilyed olan davacının satış bedelini isteyemeyeceği gibi satış tarihinden itibaren de faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, satışa konu taşınmazın satışının geçerli olmadığı, sözleşmeden 5.000.000.000 TL. satış bedelinin ödendiğinin anlaşıldığını, kesinleşen mahkeme kararı ile davalıların taşınmazı geri aldığı gerekçesiyle 5.000.000.000 TL.nin 8.3.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davalıların murisinden intikal eden ve iştirak halinde mülkiyete konu taşınmazın 8.6.1998 tarihli senetle davalılar tarafından davacıya satılıp zilyedliğinin devredildiği, tapulama tesbiti esnasında iştirak halinde mülkiyetin hissedarlarından dava dışı Tahsin'in itirazı üzerine, Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılamada taşınmazın dava dışı Tahsin ve davalılar adına tesciline karar verilip hükmün kesinleştiği tüm dosya içeriği ile sabittir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere iştirak halinde mülkiyette tüm hissedarların katılımı olmadan bir kısım hissedarlar tarafından yapılan satış geçersiz olup hukuki sonuç doğurmaz. Geçersiz sözleşmelerde ise taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aynı anda iade ile mükelleftir. Bu nedenle alıcı taşınmazın zilyedliğini devretmediği sürece ödediği satış bedelini isteyemeyeceği gibi satıcı da aldığı bedeli iade etmedikçe taşınmazın zilyedliğinin devrini isteyemez. Davalılar taşınmazın zilyedliğinin satış sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, halen davacının zilyed olduğunu savunmuştur. Mahkemece taşınmazın zilyedliğinin davalılara devredilip, edilmediği yeterince araştırılmamıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama da taşınmazın davalılar ve dava dışı Tahsin adına tesciline karar verilmesi zilyedliğin davalılara devredildiği sonucunu doğurmaz. Bu durumda Mahkemece taşınmazın zilyedliğinin davalılara devredilip edilmediğine ilişkin taraf delilleri toplanmalı, zilyedliğin davadan önce davalılara devredildiği anlaşıldığı takdirde, davalıların davadan önce temerrüde düşürülmediği gözetilerek satış bedeline dava tarihinden itibaren faize hükmedilmeli, zilyedliğin halen davacıda olduğunun anlaşılması Ahalinde ise, taşınmazın zilyedliğinin davalılara devri koşulu ile 5.000.000.000 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Sonuç : (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenle hükmün davalılar lehine (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 5.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.